Bir dönem AKP ile yollarını ayıran fakat son yıllarda üst üste yaşanan devalüasyonların ardından yeniden ekonominin direksiyonuna oturtulan Sayın Şimşek, yaptığı açıklamada;

“Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi,
Bütçe açığının daha alt seviyeye çekilmesi,
Enflasyonun tek haneye düşürülmesi,
Finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi ve
Yapısal reformlar gerçekleştirilmesi” gibi konulardan bahsetti…

Tabi göreve yeni başlayan bir bakan için bunlar güzel ve isabetli hedeflerdir.
Ancak bu bakanın 2009 - 2015 yılları arasında yine aynı makamda olduğu ve mensup olduğu partinin 2002’den beri kesintisiz bir şekilde iktidar olduğu gerçeğinden hareketle şöyle bir soru sormak sanırım hakkımızdır;
- Bu bahsettiğiniz ekonomik tedbirleri 21 yıldır neden almadınız?

Şimdi vergileri, harçları artırarak, akaryakıta, temel tüketim ürünlerine zam yaparak, ödediğimiz MTV’yi ikinci defa bizlerden tahsil ederek bu sorunu çözemezsiniz.

Evet, bozulan ekonomiyi düzeltmek, piyasalara istikrar getirmek, dış borcumuzu ödemek, ekonomik açıdan en azından 2002 öncesine dönebilmemiz için fedakârlık yapılması şarttır.
Ama bu fedakârlığı yapacak olan, memur, işçi, esnaf, tüccar, çiftçi, emekli, serbest çalışan ve işsiz vatandaşlar olarak biz değiliz.

Zaten, piyasada istikrar sağlanamadığından dolayı, döviz, altın, akaryakıt ve temel tüketim ürünlerindeki artış bir türlü durdurulamamışken, üstüne korona salgını sonra deprem ve sel derken elde avuçta hiçbir şey kalmadı…
Maaşlar, sürekli azalan alım gücüne paralel bir şekilde artış görmediğinden,
Siftahsız günler birbirini kovaladığından,
Elimizdeki sermayemiz her gün biraz daha azaldığından nefes alacak halimiz kalmamıştır.

Dolayısıyla, bu fedakârlık kamuda yapılmalıdır.

Kamuda mali disiplini sağlanmalı ve tasarruf tedbirleri tam manasıyla uygulanmalıdır.
Mesela;
113 bin araca sahip olan kamu kurumları için önümüzdeki beş yılda yeni araç alımı ve kiralaması yapılmazsa,
Açılış, temel atma, toplu yemek gibi törenler yasaklanırsa,
Devlet yetkililerinin yurtiçi ve yurtdışı gezilerinde özel uçak yerine tarifeli yolcu uçağı kullanılırsa,
Yurtdışı gezilerine Türkiye’den makam aracı götürülüp getirilmezse,
Altı yüz olan milletvekili sayısı üç yüze indirilirse,
Bir dönem bile Milletvekilliği yapanlara yaşına bakılmaksızın emeklilik hakkı tanıyan yasa iptal edilirse,
Siyasi partilere yıllık hazine yardımı ve seçim yardımı ödenmezse,
Son 10 yıl içinde vergi affından faydalanan şirketlerin hepsinden o vergiler tahsil edilirse,
Nüfusu 2 milyonun altında olan illerin Büyükşehir vasfı iptal edilerek merkezdeki ilçe belediyeleri kapatılırsa,
Belediye başkanlarının resimli afişleri billboardlara asılmazsa,
Belediyeler festival, eğlence, konser, konferans, toplu yemek gibi faaliyetler için direkt veya dolaylı olarak ücret ödemezse,
Araç Muayene İstasyonları, Egzoz Muayene İstasyonları, Türk Telekom, Milli Piyango, Elektrik Dağıtım Kurumu, Limanlar gibi sürekli kâr eden kurumlar yeniden devletleştirilirse,
Eski cumhurbaşkanı, eski başbakan, eski bakan, eski belediye başkanı vs. kullanımlarına tahsis edilen kamu araç ve personelleri geri alınırsa,
Devleti zarara uğrattığı müfettiş raporu ve mahkeme kararıyla kesinleşenlerin bütün mal varlığına el konulursa,
Nereden Buldun Yasası hayata çıkartılarak bütün herkesin serveti didik didik incelenip, şaibeli olanların mal varlığına el konulursa,
PKK, IŞİD, DHKP-C, FETÖ, PYD, Hizbullah ve diğer terör örgütleriyle bağlantısı ispatlanan bütün şahısların ve şirketlerin mal varlığına el konulursa,
İnsan gücüne ve üretime dayalı kamu ve özel işyerlerindeki personeller her gün iki saat fazladan çalışırsa,
Yardım kuruluşu olarak sadece Türk Kızılay’ı kalacak şekilde, ülke genelindeki binlerce yardım dernek ve vakıf kapatılıp, mal varlığı ve banka hesaplarına el konularak hazineye aktarılırsa,
Kamu çalışanları için otel ve benzeri tesislerde düzenlenen Hizmetiçi Eğitim Kursu, Seminer gibi programlar yüz yüze yerine internet üzerinden çevirimiçi olarak yapılırsa,

Ancak o zaman toparlanabiliriz.
Yani vatandaşın israf ettiği bir şey yok ki, tasarrufa yönelsin…
Artık fedakârlık yapma sırası da, tasarruf etme sırası da siyasilerde ve devlet yetkililerindedir.
Şimşek gibi ekonomik tedbir budur!