2007 yılıydı…
Özel bir kanalda yayınlanan ve gayri ahlaki konular içeren dizi film Şanlıurfalılardan büyük tepki görmüş, resmi unvan sahipleri bu tepkiyi dile getirmeyince, bir grup duyarlı genç, dizinin Şanlıurfa’daki setini ziyaret etmiş, yönetmen ve oyuncuları tatlı-sert ikaz etmişti.
Ertesi gün tüm gazeteler “dizi setine baskın” manşetiyle haberi duyurmuştu.
Oysaki ortada bir baskın, planlı bir eylem yoktu. Sadece ve sadece şehrin kültürünü, töresini yanlış aksettiren bir dizi ekibine doğruları anlatma çabası vardı.
Yaşları itibariyle, öğrenci veya esnaf (çırak) olduğunu değerlendirdiğim bu gençler neden durumdan vazife çıkarmıştı. Çünkü memleketin sahibi konumunda olanlar susuyordu ve bu gençler memleket sevdasına olan hassasiyetleriyle olaya müdahil olmuştu.
Aradan 18 yıl geçti…
Bu defa başka bir özel kanala ait dizinin Şanlıurfa’da çekilen sahneleri yayınlanınca sosyal medyada tepkiler ayyuka çıktı.
Söz konusu dizinin ilgili bölümünü izledim…. Evet, emniyet müdürünün kaçırılarak Suriye’ye götürülmesi, kıytırık bir aşiret reisinin marabalarıyla birlikte emniyet müdürlüğü binasına baskına gitmesi gibi hayalleri zorlayan bir senaryo…
Zaten film dediğimiz, senaristin hayal gücünü, yönetmenin tecrübesi ve oyuncunun kabiliyeti ile birleştirip ekrana aktarması değil mi?
O zaman ne yapacağız?
“Hiçbir şey”
Evet yanlış okumadınız, vatandaş olarak bizler hiçbir şey yapmayacağız.
Şanlıurfa’yı sanki aşiretler yönetiyormuş gibi, şehirde aşiretlerin hükmü geçiyormuş gibi, Şanlıurfa’da herkesin belinde tabanca, evinde uzun namlulu otomatik silahlar varmış gibi, isteyen herkes elini kolunu sallayarak Suriye’ye girip çıkabiliyormuş gibi gösteren ve devleti aciz duruma düşüren bu dizi için öncelikle RTÜK’ün harekete geçmesi lazım, geçecektir de…
Ama biz Şanlıurfa özeline dönersek, madem ki dizi ve film çekimlerinin yapılacağı yerin kaymakamlık veya valiliğinden izin alınıyor.
Şanlıurfa’da film ve dizi çekimi yapmak için yapılan başvurular ilgili belediyenin Kültür Müdürlüğü ve Şurkav tarafından değerlendirilmelidir.
Değerlendirme komisyonu senaryonu okuduktan sonra kendi bünyesinden veya halk arasından kültür ve folklor uzmanı birini film ekibine danışman olarak görevlendirmelidir.
Görevlendirilen konu uzmanı hem senaryoda hem de sette gereken ufak dokunuşlarla ilimizin kültürünü muhafaza etmeye çalışmalıdır.
Ayrıca yine belediyeler ve Şurkav’ın öncülüğünde bir komisyon kurulmalı, iş insanlarından sponsorlar bulunarak, Şanlıurfa tarihini anlatan profesyonel filmler çekilmelidir.
Sömürgeci İngiliz ve Fransız işgalinden kurtuluşumuz film yapılabilir.
Şehit Nusret bey, Urfalı Nezif, Belengez Mahmut, Mahmutoğlu Mustafa, Salih Pehlivan, Mustafa Bozcan, Mustafa Dişli, Hayri Ülgen, Seyit Hışırlı, Müfit Erkasap gibi halka mal olmuş Urfalıların hayatlarını anlatan kısa filmler yapılabilir.
Madem ki, işleri güçleri film, o zaman biz de Şanlıurfa’mızın tanıtımı için bu filmcilerden istifade etmeyi bilelim.
