Değişmez bir kuraldır; “suç işleyen insanın barışma talebi olamaz, ancak özür diler ve affedilmeyi bekler.”
Sen Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinin Ömerli köyünde dünyaya geliyorsun, Ömerli’yi bilenler bilir, tek giriş çıkışı olan, kuş uçmaz kervan geçmez bir köydür.
Böyle bir köyden çıkıp,
-Türk devletinin imkânlarıyla ilk ve ortaokulu okuyorsun,
-Türkiye’nin başkentindeki Tapu Kadastro Lisesinden mezun olunca,
-Diyarbakır Tapu Kadastro Müdürlüğüne memur olarak atanıyorsun,
-İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kayıt yaptırıp bir yıl okuduktan sonra
-Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine kayıt yaptırıyorsun
…Ve Türk devletinin bu kadar imkânından faydalanırken hayatının hiçbir döneminde kimse sana anne - babanın hangi yerel ağzı konuştuğu, kökünün, kökeninin ne olduğunu sormuyor…
Çok özel bir liseye kayıt yaptırırken, memuriyete atanırken, üniversitede okurken, bir başka üniversiteye tekrar kayıt yaptırırken kimse nereli olduğunu sormuyor, seni itip kakmıyor, seni ötekileştirmiyor, Erzurumlu, Uşaklı, Edirneli veya Trabzonlu bir Türk vatandaşının sahip olduğu her haktan sen de faydalanıyorsun ki, bu zaten senin en doğal hakkın…
Ama bu kadar haktan faydalandıktan sonra devlet aleyhine faaliyet gösteren ne kadar örgüt veya dernek varsa hepsiyle bağ kuruyorsun,
Türk milletini bölüp parçalamak için düzenlenen mitinglere, toplantılara, yürüyüş ve benzeri eylemlere katılıyorsun,
Bölücü zihniyete sahip dergi ve gazete görünümlü paçavralarda yazılar yazarak zehrini kusuyorsun,
Bütün bu fiilleri işlediğin halde içindeki kin ve nefret bitmiyor,
Etrafına topladığın diğer hainlerle birlikte bir terör örgütü kuruyorsun,
Bu hain örgüt,
Özellikle doğu ve güneydoğunun geri kalması için şantiyeleri basıyor, makineleri yakıyor, işçiyi, mühendisi şehit ediyor,
Bölge insanının bilgiye ulaşımını engellemek için okulları basıp öğretmenleri şehit ediyor,
Yolları tahrip ediyor, boru hatlarına zarar veriyor, köprüleri havaya uçuruyor,
İnsan kaçakçılığı yapıyor, silah kaçakçılığı yapıyor, kiralık katillik yapıyor,
Kurduğu uyuşturucu ağıyla yüzbinlerce genci uyuşturucu, uyarıcı, uçucu madde bağımlısı yaparak zehirliyor,
Korsan kitap, korsan film ve devlete zarar verecek bütün olumsuz, bütün yasa dışı işleri yapıyor,
İşlediği bu fiillere engel olmak isteyen asker, polis ve korucuları şehit ediyor,
Kurduğu kahpe pusularda kadın, erkek, genç, yaşlı ayrımı yapmadan hatta daha adı konmamış üç günlük bebeği bile şehit ediyor,
İnsanları kaçırıp günlerce, aylarca işkence ediyor,
Sonuçta yaklaşık 40 bin ailenin ocağına ateş düşürüyor…
Daha önce sana ve örgütüne açılan emperyalist kucakların hepsi senden yüz çevirince soluğu aldığın Kenya’da Türk devletinin serdengeçtileri seni yakalayıp, Türkiye’ye getirdi.
Yaptığın o kadar kötülüğe rağmen sana işkence yapılmadı, her Türk vatandaşı gibi anayasal haklar çerçevesinde yargılandın ve Türk adaletinin verdiği cezanı çekiyorsun…
Türkiye’ye getirilirken “imkan verilirse hizmet etmek isterim” diyordun, ilk zamanların şaşkınlığı geçince, televizyon istedin, kütüphane istedin, arkadaş istedin, Türk devleti engin hoşgörüsüyle bütün isteklerini karşıladı.
Ama bu arada, senin kurup, Türk milletinin başına bela ettiğin terör örgütü devletimize ve milletimize zarar vermeye devam ediyordu.
Bu zarar trilyon belki de katrilyonlarla ifade edilecek kadar büyük oldu. Bütçemizde kara bir delik oldu.
Sizin için Türk devletinden ve milletinden özür dileme vakti gelmiştir.
Eli kanlı terör örgütünün başı olarak sen ve avanelerin özür dilemeli,
Her terörist teslim olarak suçlarını, bağlantılarını itiraf etmeli,
Yargılandıktan sonra yüce Türk adaletinin vereceği cezaya razı olarak bir hapishanede cezasını çekmelidir.
Şimdi barış istiyormuşsun,
Barış iki eşit güç arasında yapılır,
Oysa ki, sen ve kurduğun örgüt yüce Türk devletiyle asla denk olamaz.
İşte bu yüzden, barış talebinde bulunamazsın, ancak affedilmeyi dileyerek Türk devletinin merhametine sığınabilirsin!
Türk devletinin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar bütün Türk milletinin tarihsel derinlik ve kültürel zenginlik ile birbirine kenetlenerek, sağlık, huzur, mutluluk ve zenginlik içinde nice Ramazan aylarını ifa etmesi dileklerimle…