’’Tartışma iki tarafında Hak’kın ortaya çıkmasını istemesi halinde yapılmalıdır bunun dışında gerisi cedelleşmedir.’’ diyor İmam-ı Azam (Hz.) . Millet akıl yürütme,fikir alış verişi yapma,öncelik sıralarına göre ehemmiyet belirleme gibi kaideleri boşvermiş kendi önkabulleri ile karşı tarafı ikna etmeye çalışıyor bu günlerde....Bundan dolayı da sonuç almak imkansızlaşıyor.Tartışmalardan sonuç alınabilmesi için ön kabullerini en asgariye çekebilmiş ve karşı tarafı anlamaya çalışan insanlara ihtiyaç vardır.Geneli bağlamayan ama kendilerine göre bazı değerlere kutsallık atfeden,basma kalıp bakışlarla sonuca varabilmek çok daha zor oluyor. Ben biraz etik tarafından bakacağım ve ahlak yönüyle ele alacağım bu meseleleri; çünkü ahlak da aynı adalet gibidir,adeletin yardımcısıdır ahlak... ve adalet gibi herkese lazımdır...
Şimdi parti neticede bir siyasi partidir, amacı itibarı ile vaatleri vardır ve yönetmeye taliptir ve eğer iktidarsa olması gerektiği gibi siyasi anlayışı doğrultusunda milletten aldığı yetki ile millete karşı görevini,devlet kurumuna karşı vazifesini yapmaya çalışmaktadır.Zaten siyasi parti uyguladığı politikalarla halktan gelecek beğeni veya eleştirilere göre iktidarının kaderini ve ömrünü belirler,demokrasinin gereği budur. Bu arada siz beğenmeyebilirsiniz ;size göre doğru değillerdir,yolsuzluk yapmışlardır,keskin bir dil kullanmaktadırlar,toplumu ayrıştırmaktadırlar,şudur, budur...Bu işin çözüm yeri sandıktır; oyunu vermezsin,siyasi bir örgütsen seçim çalışmalarını yaparsın,propogandanı yaparsın,taraflı bir sivil toplum örgütü isen önerilerini yapar,desteklediğin siyasi örgütün çalışmalarına katılır veya hiç bir siyasi örgütü beğenmiyorsan yeni bir oluşum arayışı içine girebilirsin ancak demokrasinin gereği olan sandiğa kadar gereken çalışmanı yapar fakat sandıktaki sonucu bekler ve sonuca da saygı duyarsın...

Bunun dışındaki bireysel temsil ve düşünce özgürlüğüne ters, kendi temsil değerleri üzerindeki akla ters,kendi taraftarlarını bile ikna edemeyen, bir orada bir burada izahı olmayan işlere girmek hem bu işi planlayanları komik duruma düşürür ve hem de ahlaki değildir.Mesela nedir bunlar,ne ahlaki değildir ne yapılırsa olmaz!...
Siyasete davet edilmenize rağmen biz siyaset dışıyız deyip, gazete ve televizyon gibi bazı kurumlarınızda eleştiri,tahlil,tenkit ve tavsiyeleriniz doğal hakkınız olup ancak basın,televizyon,dershane,okul, abi ve ablaların ev ziyeretlerine varana kadar bu denli siyasetin içinde olmanız doğru değildir, olmaz!...İnanç değerlerimizdeki büyük meleklerden birine parti kurma örneği atfederek o partiye bile destek olmayız deyip,kırmızı çizginiz anlamında kısmen de eleştirilebilecek bir vurgu yapmışken şu anda mevcut bazı siyasi partilere hem de hayata bakışınızla ilgili hiç bir tasaları olmayan siyasi partilere alenen destek mesajları vermek mantıklı değildir, olmaz! ...Dershanelerde; hocalarınızın öğrencilerine hem de onların ve ailelerinin çoğunluğunun tercihlerine ters siyasi telkinlerde bulunması, hem kimlik kaymasına sebep olacağı hem de yaşları itibarı ile meselelerin geçmişini ve gelişimini tam da kavrayamamaları itibarı ile bu işin muhatabı olmamaları gerçeğinden hareketle ahlaki değildir, olmaz!...Okullarınız da; öğretmenlerin önce başbakan ve devlet büyüklerine hakaretler etmesi,öğrencilere siyasi telkinlerde bulunması sonra da demekki şikayetler mevzu bahis oluyor ki, müfettişler gelirse aman ha bir şey söylemeyin diye çocuklardan ricada bulunmaları hem çocukların ahlaki gelişimine ters etki yapacağı ve hem de bireysel düşünme ve algılama kabiliyetlerini zayıflatacağı için ahlaki değildir, olmaz!... Müntesipleriniz tarafından gazetelerinizin devlet okullarında veya resmi kurumlarda masaların üstünde diğer hükümete yakın gazetelerin üzerine atılması ve siyasi propoganda ve ayrıştırma malzemesi olarak kullanılmaya çalışılması okumuş cahilliğidir,bu işi yapan insanların frenlenememesi,yalnız ben bilirim havasında olmaları ayrıştırmayı arttırır bahsettiğim olayda en son bu tutumlardan dolayı idare tarafından okula gazete girişi engellenmiştir ve bu kadar bilmişliğin ikna ediciliği yoktur, antipatiden başka kazanımı yoktur, yanlıştır olmaz! ...Siyasi ahlaka ters bir şekilde değişik seçim bölgelerinde hükümetin karşısında en güçlü aday veya parti kim ise ona destek olalım telkinleri ile siyasi duruşu,kimliği olmayan opurtunist,sadece menfaatlerine odaklanmış,talimatla yönetilen bir topluluk oluşturmaya çalışmak ve toplumu kişiliksizleştirme politilarının savunucusu ve önereni olmak doğru değildir, olmaz!... Kötü sözlere karşı kulağını kapatan,kötü görüntülere karşı başını yere eğen bir hayat tarzının savunucusu iken siyasi ve dünyevi ikbal için insanların en özel mahremiyetlerine kadar giren ses ve görüntü kayıtlarından medet ummak,medet umanlarla birlik olmak ahlaki değildir, olmaz!...Kul hakkının ne anlama geldiğini çok iyi bilirken kadrolaşma veya adam kayırma dedikodularına sebep olacak her türlü hal içinde olmak doğru değildir, olmaz!...Bizim inancımıza göre bir insanın veya bir grubun iyi yönleri fazla ise onların aleyhinde olmamak lazım gerçeğine rağmen ve bu uyarılar size çok yakın şahsiyetler tarafından yine size yapılırken ve milletin tercihi göz önündeyken kendinizi eleştirebilecek hassasiyeti göstermeden pire için deveyi yakmak yanlıştır, olmaz!...Maneviyatı da maddi kalkınmanın gereği sayan pek çok grup ve otorite söylenenlere iltifat etmez , bu tutumların yanlışlığına dair uyarı işaretleri verir iken ve hükümet politikalarından memnuniyet sessizliğinde beklerken( kendi siyasi faaliyetleri olanları ayrı tutarak söylüyorum) kendine eleştirel bakamadan biz herkesten daha akıllıyız ve haklı çıkacağız körlüğüne devam etmek yanlıştır, olmaz!...Gerçek sermayeniz milletin ilgi ve sevgisi iken ve millette bunu size layık görmüşken bu ilgi ve sevgiyi milletin aleyhine kullanmaya çalışmak yanlıştır, olmaz!...Mevcut iktidarı demokrasiden geri adım atmakla suçlarken mevcut kadrolarınız, öğrencileriniz,mesai arkadaşlarınız içinde hükümet yanlısı olanlara gösterilen tahammülsüzlük önce fikir hürriyetine karşı çıkmaktır sonra da tek tipleştirme zülmudur ,olmaz!... Olmaz!... Olmaz!... Olmaz!...

Evet,doğru yolsuzluk ve millet üzerinden şahsi menfaat edinme yanlıştır,haramdır olmaz...Ama işte bakın bunlar ve daha sayılacak çok şeyler var bunlar da yanlıştır, olmaz ve ahlaki değildir.Meselelere elinizde olduğunu düşündüğünüz ve henüz tartışmaya açık bir doğrunun üzerinden onlarca yanlışla gidemezsiniz gitmeye devam ederseniz de en büyük kaybı kendi değerlerinizden verirsiniz.Halk yolsuzluk iddialarına inanmıyor,iltifat etmiyor.Halkla konuşunca ülkenin geldiği durumdan büyük bir çoğunluk memnun gözüküyor; eksikleri,bazı hataları da millet görmüyor değil, ancak siyaset kurumu her gün bir çok kararın alındığı ve uygulandığı bir kurum olduğu için eleştirmek kolay oluyor da uygulama da bazen yanlış kararlar da almak mümkün olabiliyor ve bunun zorluğunu bildiklerinden dolayı bazıları sizi siyasete davet ediyor.Sizin cevabınız ise maalesef bir nev’i davulu boynunuza asalım ama tokmak bizde kalsın gibi kabul edilmesi zor bir cevap oluyor her seferinde...Siyasette ilkelerinden vazgeçmeden önce doğru olup,mücadele etmesini bilen ve kendini gelişmelere göre yenileyebilenler başarılı olurlar.Siyaseti aktif olarak yapmasanız bile ilkeli bir duruşa sahip olmak lazımdır;her zaman kazanandan yana olalım,iktidar nimetlerinden faydalanalım fikri doğru ve ahlaki değildir.Muhalefette de kalmayı bilmek,kendini geliştirmeye, yenilemeye çalışmak lazımdır ve siyasetin en önemli değeri samimiyet ve doğruluktur.Şu an ülkeyi yöneten insanlar siyasi hayatlarının belki de yarısını muhalefette geçirmişler fakat her zaman ahlaki olarak çalışmayı ilke edinmişler, mantığa ve ahlaka ters hiç bir yola tevessül etmemişlerdir ve bence ahlak herkese lazımdir...Ve aslında çok yeterlidir sadece ahlak...