Türkiye Başkanlık Sistemine geçerken yeni sistemin dağınık siyasi yapıları belirli asgari  müştereklerde toplayacağını ve yüzde elli çoğunluğu alabilmek için az sayıda iki veya üç siyasi ana yapı oluşacağını ve bu toparlanmanın da toplum adına sosyal getirileri olacağını söylüyorduk, bekliyorduk.        Şu an sistemin daha yeni olduğunu, tam anlamıyla oturmadığını yavaş yavaş zamanla oturacağını söylememiz mümkün.  Yavaş yavaş oturacak sistemde istenirse pek çok şeyin çok daha güzel, yapıcı ve toplumun faydasına düzenlenmesi pek tabii mümkün. Şu an daha net olarak göremediğimiz bir durum olarak denetim mekanizmaları ve yargının sistemde daha fonksiyonel olabilmesini göz ardı etmemek lazım. Yani sistem siyasete hız, yetki imkanı sağlarken iktidarda hangi siyasi görüş olursa olsun partizan yaklaşımların, parti devleti görüntüsünün de verilmemesi, hukuk devleti adına her türlü vesayeti engellerken yeni bir siyasi vesayet veya parti vesayeti oluşturmaması için çareler düşünülmeli, mekanizmalar oluşturulabilmelidir.            Siyasi yapıların sosyal dönüşümleri çerçevesinde terör gibi bir insanlık suçu ile ilişkilendirilen bir siyasi partinin asgari müşterek olarak toplum menfaatine iyilikler ve pozitif yönde siyasi bir birliktelik içinde olması haliyle zor bir hadisedir. İşte bugün Türkiye bunu tartışmaktadır. HDP ile herhangi bir siyasi partinin açıktan ittifak yapıyor görünememesinin sebebi gerçekte budur. Oysa HDP'nin aldığı oy ve oy oranı da dışlanamayacak kadar ciddi bir orandadır. Yeni sistem aslında HDP'ye kendini revize et, reform yap, zararlı şeyleri bırak, eğer bir Türkiye partisi olacaksan Türkiye'nin gücünü ve enerjisini kıracak bir oluşum içinde olmamalısın, yok olmaya devam edersen dışlanırsın demektedir. HDP'nin aslında yapması gereken kendi içinde bir Türkiye partisi olabilmek için gereken reform ve revizyonu yapabilmektir. Bu değişime engel kendi içinde ne varsa değiştirebilmeli, ne gerekiyorsa onu yapabilmelidir. Yok eğer sizin dediğiniz gibi değil ben aslında şunu şöyle demek istiyorum diyorsa bile bunu anlatım diline yansıtan ve toplumsal kabulü olan bir şekilde ifade edebilmelidir. Evet yeni sistem bunu öngörüyor ancak şu an gördüğümüz ise bir revizyondan, reformdan öte sadece basit bir kamuflajdır. Yani yapısal bir değişikliğe gitmeden, bir emek sarfetmeden, bir mantık oluşturmadan yer yer gizlenenerek yapılan bir ortaklıktır bu kamuflaj. Bu da Şanlıurfa'da olduğu gibi yüzde otuz oy alan bir partinin yüzde iki alan bir partinin arkasına gizlenmesi gibi garip bir durum ortaya çıkarmaktadır ki işte bu yüzden bu durum gerçek bir kamuflajdır. Çünkü kazanabilmek için kalan yüzde on beş, yirmi eksiğin desteğini alabilmek için, ikna edebilmek için bu kamuflaja ihtiyaç duymaktadırlar. Oysa yapılan kamuflajın hiç bir yapısal değişiklik yapmadıkları için ' Hele bir kazanalım da biz yine bildiğimizi yaparız ' der gibi bir iticiliğini de hesaba katmaları gerekir.           Hasılı toplum ve sistem görev olarak reform, revizyon önerirken şu an becerebildikleri ve yaptıkları sadece kamuflajdır. Halbuki iç ve dış etkenlerden soyutlanarak verilen mesajı daha net alabilseler ve kamuflaj yerine hiç bir soru işareti bırakmadan kendilerini revize edebilseler, reformist olsalar kendileri kazançlı çıkacakları gibi ülke ve toplumiçin de faydalı olabileceklerdir. Terörün engellenmesi ülke için en büyük kazançtır.