Ankara’ da meydana gelen patlamalar şimdilik 95 insanımızın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Hepimiz şok olmuş durumdayız, bu kadar büyük bir vahşet, ölçüsüz tartısız bir patlama 280’ lere varan yaralı var...Vay memleketimin haline; başkentte Ankara’ nın göbeğinde yaşananlara bak...


Ülke kendi aklıyla düşünemiyor sanki, bu topraklar böyle bir vahşete tarihte zannedersem hiç şahit olmamıştır. Bu ülkenin insanları dünyaya ve insana merhamet nazarı ile bakar, savaşırsa erkek gibi savaşır, savaşta peygamber sünnetine uyar; sivile,kadına, çocuğa,masuma,silahsıza,esire, hayvanlara, ekinlere karışmaz, dokunmaz... Bu ülke insanı komşusu açken tok yatmama tenbihi almıştır, ensardır bu ülke insanı,siftah etmeyen komşusunu kollar bu ülke insanı, misafirperverdir, insancıldır ...
Nasıl bu hale geldik; nereden nereye...
Hayvanlara, ekinlere dokunmayan ecdattan, bir karınca sürüsüne zarar vermemek için ordusunun yönünü değiştiren bir medeniyetin evlatları bu gün Ortaçağ Avrupası’ ndaki vahşetleri geçen patlamaların sahibi konumuna nasıl geldi...
Bir an önce akıl tutulmasını aşmak lazım; kim nerede nasıl kullanılmışsa tespit edilmeli, taşeron olduğu kesin olan bir kaç uyuşturulmuş beynin hangi örgütten olduğundan, kimler olduğundan daha önemli olan onların bu yolda rahatça yürümesini sağlayan etkenlerin bir an önce iyi analiz edilip, ıslah edilmesidir...
Patlamanın ülke gündeminden öte bir konumu olduğu kesindir. Zaten ülke meselelerini hiç bir zaman kendi başımıza konuşamadık, bir an önce kendi başımıza konuşabilecek hale gelmemiz lazım. Günler önce Cumhurbaşkanı’mızın söylediği bir ’’ Yerli ve milli’’ tercihi vardı ve muhalif kesim bu konuyu dillerinden düşürmediler. Peki şimdi ben soruyorum yerli ve milli olan hiç böyle bir şey yapabilir mi? Böyle bir hıyanetin ve aldanmışlığın içinde yerli ve milli olan hiç olabilir mi? Bizim hangi görüşten olursa olsun yerli ve milli düşünebilen, yerli ve milli davranabilen insanlara ihtiyacımız var...
Olay dış labaratuvarlarda üretilmiş, planlanmış, yerelde zihnen uyuşturulmuş tetikçileri ayarlanmış, ülkemizdeki fikir ayrılıklarının daha çok pompalanması amacı güden, fikirler arasındaki çözülme ve gevşemeyi engellemek için tasarlanmış, fikir ayrılıklarından doğan kamplaşmalarda ki safları daha da sıklaştırabilmek için uyarlanmış, bizim kendi kendimize kalamamız için üretilmiş; merhametten, akıldan, basiretten, inanç ve ahlaktan uzak aşşağılık bir eylemdir.
Bir patlama ile bizim Suriye, Irak, Mısır olmama azmimiz kırılmak istenmiş, istersek sizi de Bağdat, Halep, Şam yapabiliriz gösterisi sergilenmiş, değişik kesimlere değişik denklemler kurma imkanı sunulmuş, herkes olayı biribirinden bilirken, kınama ve suçlama mesajları verirken olayı tasarlayanlar çok uzaklarda kazançlarını ve bundan sonra atacakları adımları hesaplamaktadırlar bundan hiç şüpheniz olmasın.
Şimdi kim, nerede, nasıl kullanılmışsa; kim, nerede, nasıl kullanılabilecek bir ortam oluşturmuşsa iyi düşünmelidir...