Son üç yıldır belli aralıklarla bu konuyu işledik, görünen o ki, işlemeye de devam edeceğiz.
Hani şu kamuoyunda “sokak köpekleri” diye tanımlanan konu…
Ki, bize yanlış bir tanımlama,
Doğrusu, “başıboş köpekler” olmalıdır.
Sokak köpeği diye bir kavram olamaz.
Bütün Avrupa ülkelerini gezseniz, sokaklarda tek köpek bulamazsınız.
Avrupa’da sokakta görebileceğiniz her köpeğin tasması mutlaka bir insanın elindedir ve tasma ile gezdirilen köpeklerin de büyük çoğunluğuna ağızlık takılmıştır.
Çünkü caddeler, sokaklar, parklar, mesire yerleri, sahiller, plajlar insanların yaşam alanıdır.
Hayvanları tabi ki seveceğiz, besleyeceğiz, koruyacağız…
Ama
Hiçbir hayvanın varlığı bir insanın özgürlüğünü kısıtlamamalı,
Hele hele hiçbir hayvan bir insanın canına kastedememeli!
Bakınız,
Türkiye’de 2021 yılında 300 binden fazla insan başıboş köpek saldırıları sonucu hastanelere müracaat etti ve bu mağdurlardan yirmi beşi vefat etti.
2022 yılında ise meydana gelen 350 bin civarında başıboş köpek saldırısı sonucu on üçü köpekler tarafından parçalanarak, yirmisi de köpekler tarafından kovalanırken trafik kazaları sonucu olmak üzere toplam 33 insanımız vefat etmiştir.
Yazılı ve görsel basında her gün köpek saldırısı haberleriyle karşılaşıyoruz.
Ancak eşimizi, çocuğumuzu yani ailemizden birini parçalayınca mı sesimizi yükselteceğiz?
Ülkemizde 2008-2021 arası kuduz riskli temas sayısı 3 milyon iken,
Sadece son iki senede bu sayı yaklaşık 500 bin olmuştur.
İşte bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü Türkiye’yi en riskli ülkeler arasında göstermiş ve ABD, İngiltere gibi ülkeler Türkiye’ye gelecek vatandaşlarını başıboş köpek saldırıları konusunda uyarıyor.
Bu köpek terörü bitmelidir!
Uzmanların tahminlerine göre şu anda 10 milyon civarında olan başıboş köpek sayısı önlem alınmadığı takdirde 10 yıl içerisinde 50 milyona ulaşacaktır.
Şimdi bile birçok yerleşim yerinde özellikle geceleri sokağa çıkmak imkânsız hale gelmişken başıboş köpek sayısı beş kat artınca bu sorun nasıl çözülecek?
 Kadın ve çocuklarımız başta olmak üzere, bütün insanımızın yaşam kalitesinin düşmesine, yaralanmalarına, ömür boyu sürecek travmalara ve hatta ölümlere sebep olan başıboş köpek sorununun çözümü için herkes elini taşın altına koymalıdır.
Acilen her il ve ilçede, Üniversite, Belediye, Tarım Müdürlüğü ve Veteriner Hekimler Odası üyelerinden oluşan komisyonlar oluşturulmalıdır.
Bu komisyonların sevk, idare ve gözetiminde temiz, sağlıklı ve güvenlikli barınaklar kurulmalıdır.
Bu komisyondaki kurum ve kuruluşlar tarafından her barınağa görevlendirilecek güvenlik personeli, veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri, hayvan bakım işçisinin yanı sıra hayvan sever gönüllülerin de gözlemci ve yardımcı personel olarak çalışmasına imkân verilmelidir.
Sokaklarda sahipsiz, tasmasız bir tek köpek kalmayıncaya kadar bütün köpekler bu barınaklara toplanarak önce kısırlaştırılmalı, sonra hastalıkları tedavi edilmeli, karınları doyurulmalı ve sahiplenmek isteyenlere zimmet karşılığı verilmelidir.
Şehir merkezinde bir insanın hayvanlar tarafından parçalanması ve bu rezaletin bütün şehirlerde tekrarlanması ortaçağda bile yaşanmayan bir rezalettir.
Bu rezalete son vermek için toplanması mümkün olan başıboş köpekler acilen barınaklara toplanmalı, toplanması veya tedavisi mümkün olmayan saldırgan köpekler itlaf edilmelidir.
Aksi halde köpek saldırısında yaralanan, ölen, sakat kalan bütün insanlarımızın da, sokaklarda aç kalan, dayak yiyen, arabaların altında ezilen, tecavüze uğrayan bütün köpeklerin de vebali etkisini gösteremeyen yetkililere aittir.
Bu sorun bir an önce çözülmelidir.
Her geçen gün hatta her geçen saat aleyhimizedir!