Demokrasinin tam olarak uygulanmaması sebebiyle milletvekili ve belediye başkan adayları önseçimle yani parti tabanının isteği ile değil genel başkanın emriyle belirleniyor.
Bütün partilerde parti içi muhalefet yapan siyasetçiler “parti içi demokrasi yok, biz parti içi demokrasiyi sağlayacağız” söylemiyle ortaya çıkar, bütün ülkeyi gezerek ateşli konuşmalar yapar, genel başkanı yerden yere vurur.
Sonra aynı zat genel başkan seçilince; değişen hiçbir şey olmaz…
Tabanın sesine kulak kapatılır, genel başkan veya genel merkez kimi isterse milletvekili adayı veya belediye başkan adayı olarak o isim açıklanır.
Yani seçmen istediği adaya değil, genel merkezin istediği insana oy vermek zorunda bırakılıyor.
Hatta son dönemlerde yeni bir moda ortaya çıktı, artık birçok il ve ilçe başkanı atamayla göreve geliyor.
Kongrelerin tek adaylı olması şart koşuluyor. Diğer adaylar bir şekilde (!) ikna edilerek devre dışı bırakılıyor.
Madem genel merkezin istediği tek aday çıkıyor, başka kimsenin aday olması bir şekilde engelleniyor o zaman kongre sistemini de kaldırın, tamamen atama yoluyla il ve ilçe başkanları görevlendirilsin ki, bütün dünya bize gülsün!
Her şeye rağmen, demokrasimizin aksayan bu ayağının düzeleceğine, herhangi bir siyasi partiye gönül veren, üye olan her vatandaşın il veya ilçe başkanlığına aday olabileceği bir zamanın geleceğine olan inancımı muhafaza etmeye devam ediyorum.
Bakınız son yaşanan genel seçimlerde yani 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Şanlıurfa 250’e yakın insan AKP’den milletvekili adayı olmak için başvuruda bulundu ama Urfa’nın sorunlarını bilmeyen, mahallelerini, köylerini tanımayan, Yozgat Akmağdenli Bekir BOZDAĞ Urfa aday listesinin birinci sırasına yazıldı ve milletvekili seçildi.
AKP Şanlıurfa milletvekili Bekir BOZDAĞ, geçtiğimiz Cumartesi günü seçim bölgesine bir ziyaret gerçekleştirdi. Bozdağ’ı havaalanında karşılayanların arasında Şanlıurfa Valisi, Belediye Başkanları, milletvekilleri, AKP il başkanı ve ilçe başkanları da vardı.
Ne hikmetse tam da Sayın Bozdağ’ın ziyaretine denk gelen tarihte Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi 100 projenin açılışı törenini yaptı.
Açılış kalabalık bir katılımla çok büyük ses getirecek şekilde, adını Rabia koydukları “Topçu Meydanı”nda yapıldı.
Bu derece gürültüyle yapılan açılış töreninin detaylarını merak ettiğim için Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi internet sitesine baktım, söz konusu projelerden
22 adet park ve çay bahçesi,
9 adet yol,
7 adet üstgeçit ve
27 spor salonu ile kadın destek merkezi toplamda 65!
Bana göre listenin devam kısmındaki, Bungalov Evler, Trafik Kontrol Merkezi, Güneş Enerji Santrali, İçme Suyu Şebekesi, Mezbahane, Hayvan Rehabilitasyon Merkezi, Hayvan Pazarı, Katı Atık İstasyonu, Dershane, Tarihi evlerin restorasyonu, İtfaiye İstasyonu, Sokak Sağlıklaştırma, Sundurma, Yürüyüş yolu, Halk ekmek fabrikası, Çiçek üretim serası, akıllı tarım merkezi gibi başlıklar birer proje olarak değerlendirilse de,
Park, çay bahçesi, yol, üstgeçit, spor salonu, kadın destek merkezi gibi sıradan belediyecilik hizmetleri birer proje olarak değerlendirilemez.
Hele hele bu hizmetlerin birer proje gibi anlatılabilmesi için gösterişli toplantılar düzenlemek bir seçmen olarak benim açımdan kabul edilemez.
Şimdi bu noktada ellimizi vicdanımıza koyalım;
Devletin Emniyet, Nüfus, Tapu, Tarım, Sağlık, Maliye, Adliye, Milli Eğitim, Diyanet, Hazine gibi yüzlerce kurumu var ve bu kurumların faaliyet alanına giren binlerce iş var…
Belediyelerden başka hiçbir kurumun yaptığı faaliyetleri anlatmak için toplantılar düzenlediğini, afişler yaptırdığını, billboardlar kiraladığını gördünüz mü?
Şahsen ben görmedim.
Türk devletine ve milletine hizmet etmeye talip olan herkes görevini eksiksiz ve reklamsız şekilde yerine getirmekle mükelleftir.
Makam temsil etmenin mükâfatı büyük olduğu gibi
Makam işgal etmenin de vebali büyüktür!
Hizmet mi, Proje mi, Reklam mı?
İmam Hüseyin Savaş
Yorumlar