Ülke olarak 30 Mart’ta ilimizi,ilçemizi,mahallelerimizi yönetecek yerel idareleri seçmek üzere sandığa gidecektik ama yine olmadı...Yine fikri duruşu,şahsi kabiliyetleri arka plana atan ben daha iyi yönetebilirim,yönetirim,bizi tercih edin siyasetinin ötesinde vesayetçi,şantajcı,montajcı velhasılı algı yönetimine dayalı siyaset mühendislikleri ile bütün birarada olmazları biraraya toplayabilen bir anlayış yerel seçimlerin yerel havada geçmesini engellemiştir.Ak Parti’nin girdiği hemen hemen her seçimde karşılaştığı bu anlayış bu seçimde de yakasını bırakmamış ülkede hissedilen gerçek muhalefet eksikliği bu seçimde de ağır bir şekilde hissedilmiştir.
Muhalefet nasıl yapılır,nasıl olmalıdır...En basit deyimiyle doğrulara doğru diyebilen,her şey ama her şey yanlış demekten kaçınan,bu bizce daha doğru tezleri olan,nezaket sahibi,toplum vicdanını yaralayan şantaj,montaj olaylarında ahlaki bir duruşa sahip olan ve mazlumun yanında durabilen bir muhalefet anlayışı...Var mı böyle bir muhalefet anlayışı ülkede tanıyan varsa bize de tanıtsın...Bu haksız duruş,bu taraflı bakış vicdanları yaralamaya yetiyor, iktidarın hatası ile sevabı ile sahiplenilmesine sebep oluyor.Her şey ayan beyan ortada sen gel Ankara’da bir MHP’liyi CHP’den aday göster ,İstanbul’da ha keza tüm teşkilatına tüm itirazlara rağmen bazı patronların ve onların değişik bağlantılarının emri ile yarın parti içinde de liderlik ve diğer pek çok konuda sorun olacağını bilmene rağmen Sarıgül’ü aday göster,MHP’de buralarda ve aslında tüm ülkede bunları gönderin de kim kazanırsa kazansın mantığı ile hareket etsin,Aydın Doğan medyası cemaat medyası elele kolkola rastgele ...Peki bu kadar tutarsız bağlantı kuran bu kesimler kendi taraftarlarını ikna etmede güçlük çekmiyorlar mı? Nasıl izah edecekler bu bağlantıları,hani sizi siz yapan değerler diye sormazmı millet sanıyorlar..Millet bunun hesabını soracaktır elbet ve bu kesimlerin hepsi kendileri bir değer üretmeden siyaset sahnesinde olamayacaklarını, olsalarda hep sönük kalacaklarını bir kez daha anlayacaklardır ve 30 Mart millet için bir yönetimsel tercihten öte bir vicdani tercih olarak beklemektedir. Bu kadar olmazları nasıl biraraya getirebildinizin, milletin ilgisini ve sevgisini nasıl millete karşı kullanabilirsinizin,bazı istekleriniz yapılmadığında geçmişte ve şu an milletin tüm değerleriyle oynamış tüm şer odakları ile birlik olup nasıl millete ihanet ettiğinizin bir hesaplaşma günü olacaktır 30 Mart...Bence yıllardır çözemedikleri konu da bu; bu millet tüm yanlışlarına tüm hatalarına rağmen doğruların yanında durmasını her zaman bilmiştir ve bunun bir örneği de 30 Mart’ta görülecektir.
Doğruları konuşan,doğruları savunan ve ahlaki duruşa sahip bir muhalefet bulabilmek dileği ile diyorum çünkü siyaset sahnesinde en büyük güç doğrunun çekim gücüdür...