Terör nasıl biter?
Devletimiz bize görev versin, terörü biz bitiririz.
    Nasıl bitirirsiniz?
    Altı ay hazırlık, altı ay temizlik!
    
    Kırk yaş üzerinde olan okurlarımız yukarıdaki diyalogu hatırlayacaktır…
    
    Emperyalizmin bekçi köpekliğini yapmak üzere, Türkiye’nin İran, Irak ve Suriye sınırlarında yuvalanan Marksist, Leninist, Maocu ve Kürtçü onlarca terör örgütü pkk adı altında Türk devletine saldırmaya başlamıştı.
    90’lı yıllara geldiğimizde bu saldırılar en üst seviyeye ulaşmıştı.
    Saldırılar sadece asker ve polisle kalmıyordu.
    Doğu ve Güneydoğu’yu cehaletten kurtarmak üzere gelen öğretmenler şehit ediliyor.
    Yol, köprü, baraj yapmak üzere gelen mühendisler, işçiler şehit ediliyor.
    Bölgeye hizmet etmek için görevlendirilen memurlar şehit ediliyor.
    Kamu araçları, lojmanları kundaklanıyor, yakılıyor, yıkılıyordu.
    Batıda yaşayan insanımız doğu ve güneydoğuya gitmekten korkar hale gelmişti.

    Bu terör, kargaşa ve kaos ortamının devam ettiği dönemde katıldığı bir televizyon programında Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ şöyle diyordu:
Devletimiz bize görev versin, terörü biz bitiririz.
    Nasıl bitirirsiniz?
    Altı ay hazırlık, altı ay temizlik!
    Nasıl yani?

    “Dağdaki teröristler sivrisinektir.
    Sivrisineği üreten bataklığı kurutmazsanız, sivrisineği öldürmekle bitiremezsiniz.
    Öncelikle altı ay hazırlık yapacağız yani istihbarat çalışması yapacağız, bu sivrisineklerin üremesine sebep olan bataklıklar tek tek tespit edilecek ardından ikinci altı aya girdiğimizde operasyon başlatarak hem bataklıkları kurutacağız, hem de dağları temizleyeceğiz.”

    Sonraki günlerde dağlarda birer bozkurt asaletiyle boy gösteren hilal bıyıklı özel harekâtçılar terör örgütlerinin korkulu rüyası olmuştu.
    Özel harekâtın adını duyan teröristin içtiği cesaret hapları bile fayda sağlamıyor, adeta dizlerinin bağı çözülüyordu.
    Özel harekât dağlarda, bol leşli güzel operasyonlara imza atarken aynı anda devletin başka birimleri tarafından şehir merkezlerinde bataklığı kurutmaya yönelik operasyonlar yürütülüyordu.
    Sonra bazı siyasetçilerin hırsları ve kinleri yüzünden özel harekâtın operasyonları sekteye uğradı ama neyse ki hatadan çabuk dönüldü.
    
    Aradan yaklaşık 35 yıl geçtikten sonra terör saldırıları arttığı bugünlerde Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ’in önerisinin yeniden gündeme gelmesinin faydalı olacağı inkâr edilemeyecek bir gerçektir.
    Üstelik bugünlerde sadece terör saldırısı sayısında artış olmuyor, silah kaçakçılarının iç piyasaya çok sayıda silah sokması, her gün yaşanan silahlı saldırılar, cinayetler, tehditler, yaralamalar, uyuşturucu kaçakçılığı ve paralelinde bağımlı sayısındaki artış, insan kaçakçılığı ve devamında sık sık yakalanan kaçak göçmenler, korsan kitap, korsan film, korsan müzik albümü, kaçak sigara ve tütün mamulleri terör örgütünün gelir kaynağının yelpazesinin gözler önüne seriyor.
    
İşte tam bu aşamada,
    Terör örgütüne destek veren, para veren, selam veren, uyuşturucu taşıtan, şirket, holding, aşiret, aile, kim varsa hepsi tespit edilmelidir.
    Örgüt lehine basın açıklaması, yürüyüş, miting yapan belediye, vakıf, dernek, sendika, siyasi parti vb. kurum ve kuruluşlar da tespit edilmelidir.
    Suçlu olduğu delillerle tespit edilen şirket, holding, aşiret, aile, parti, dernek, vakıf, kurum, kuruluş mensuplarının öncelikle tüm banka hesaplarına ve gayrimenkullere el konularak hazineye aktarılması, bütün mensuplarının siyasetten, ticaretten, memuriyetten men edilmesi ve sonra yargılanarak ibret olacak şekilde cezalandırılması zorunlu hale gelmiştir.
    Ancak bu şekilde kahraman Mehmetçiğin operasyonlarına destek oluruz,
Ancak bu şekilde şehitlerimizin intikamını alırız,
Ancak bu şekilde şehit ailelerimizin yüreğine su serperiz,
Ancak bu şekilde gazilerimizin acılarını dindiririz,
Ve ancak bu şekilde terörle birlikte feodal yapının ve mafyanın kökünü kazıyarak temiz topluma geçiş yapmış oluruz.