Zor günler geçirdim bu 15 günlük hayat serüveninde. Çevremdeki insanlara anlattığım sıkıntıları ya anlamıyorlar ya da anlayıp ta görmezden geliyorlar. İşini layıkıyla yapmaya çalışan insanları hor gören bir yönetim ile karşı karşıya kaldım. Kendini savunan, yanlış olan düşünceleri söyleyen ve arkasında sağlam bir dayanağı olmayan insan; sürekli ezilmeye mahkûmdur. Sen, doğru bildiğin bir şeyin arkasında durdukça, doğru bildiğin şey; senin gerçeğin oluyor. Hal böyle olunca bende bu sözün ta kendisi oldum.
Son birkaç ay içerisinde yaşadığım olaylar beni bir hayli değiştirdi. Sorgulayan, düşünen, yapılan yanlışları dile getiren ve en önemlisi bu yanlışı avazı çıkana kadar bağıran bir insanı kimse sevmez. Bu sonuç; kutuplaşmayı ortaya çıkarır. Birisi; yanlışları yapan, diğeri; yapılan yanlışları dile getiren. Genellikle yanlışları yapan; 'arkasında dayısı var’ dediğimiz kişilerdir. Arkasındaki güce güvenen ve koltuğunun verdiği gücü kullanabilen kişiler; alt kademedeki çalışanlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilen insanlardır. Kendi çalışanlarının refahını ve sağlığını düşünmezler. Yapılan emirleri sorgulamadan, düşünmeden yerine getiren üst tabaka; kendi koltuğunun derdine düşmüştür ve o koltuğa sonsuza kadar oturma derdindedir. 'Eden bulur’ sözünü, hiç akıllarına bile getirmezler. Dünyada yaptığın her bir kötülüğün aynısını sende yaşamadığın sürece bu dünyadan göçemezsin. Hep, dünya hayatı ile meşgul olurlar.
Yapılan yanlışları dile getiren çalışanlar, yönetici sıfatı bulamayan insanlardır. Ezilmeye ve yenik düşmeye mahkûm oluyorlar. Ses çıkarınca ya sürgün ediliyorlar ya da çalışma şartları daha zor duruma getiriliyorlar. Doğru bildikleri şeyleri yapıyorlar aslında. Bu insanların yöneticileri, çalışanların sıkıntıları sürekli dinleyip bu sorunlara çözüm getiremiyorlar. Bunun iki nedeni var:
1. Alt tabakada çalışan insanlardan sorumlu olan kişilerin; sorgulama, düşünme ve problem çözme tekniklerinden yoksun olması. Sadece o koltuğun üzerine oturmak için bulunuyorlar.
2. Yönetici sıfatıyla bulunup, çalışanlarının sorunlarına en etkili bir şekilde çözüm bulmasına karşın, en üst düzeyde bulanan patronların, bu işe sıcak bakmayıp, çözümü elinin tersiyle itip, sorunların devam etmesini sağlayan kişilerin bulunması; huzurun ve sorunların devam etmesine neden olmaktadır.
Hal böyle olunca; iş yerindeki huzursuz ortam devam edip, iki farklı kutuplaşmanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Biri; yöneticiler tarafını veya gücü elinde bulundurulanların tarafında olup, işleri düştüğünde yöneticiler; işlerini halletmesi için o tarafı seçenler. Diğeri ise; yöneticiler tarafından sevilmeyip ya da yapılan haksızlıklara seslerini yükselten insanlardır.
Bu dünya hayatı gelip geçicidir. Bu fani dünyada yaptığınız her şeyin aynısını yaşamadığınız sürece Allah (c.c) bu dünyadan göçemeyeceğinizi biz insanlara bildirmiştir. Ya siz yaşayacaksınız ya da sizin nesliniz.
Vesselam…