CHP ve MHP Cumhurbaşkanlığı için çatı aday arayışları sonucunda ortak aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu açıkladı. Aynen Mustafa Sarıgül gibi, aynen Mansur Yavaş gibi...Aynı düşünce tarzı, aynı dizayn çalışmaları...Ve destekçileri de aynı ; tüm Tayyip Erdoğan karşıtları... Eski Türkiye sevdalıları, Aydın Doğan medyası ve bir kısım daha medya, masonlar, Yeni Türkiye’den rahatsız olan başta faiz lobisi olmak üzere tüm lobiler, maalesef cemaat, kendi içindeki çatlaklara ve içlerine sinmemesine rağmen bir kısım laikler, başörtülüysen git Arabistan’da oku diyebilecek Süleyman Demirel tipi Cumhurbaşkanı arzulayan sözde demokratlar v.s... 30 Mart öncesi uygulanan strateji ile bu karardaki stratejinin aynılığı dikkat çekiyor ve bu kadar yanlış bir projenin bir siyasi partinin yetkili kurullarında görüşülerek karara bağlanıyor olmasını insanın aklı zor alıyor.Bu karar iki şeyi akla getiriyor. Birincisi, her iki siyasi parti de bu kararı alırken yetkili kurulları dışındaki çevreler ve etkenlerin etkisinde kalarak bu kararı almışlardır. İkincisi ise gerçek oy oranlarına baktıkları zaman AK Parti’nin oy oranı karşısında toplu bir güç olabilmek için her iki siyasi parti de kendi siyasi ilkelerinden taviz vererek adına çatı aday dedikleri bir aday çıkarmaya çalışmışlardır ki aslında bu çatının altı boştur. Yani aday tamamsa da böyle bir seçmen profili yoktur. Çatıya çıkarılan adayın kimden oy alacağı, her iki partinin de seçmenlerinin yüzde kaçının içine sinerek bu adaya oy verebileceği hesaplanmamıştır. Bunun için olacak ki özellikle CHP kendi tabanına ve teşkilatlarına belki dış baskılarla, tavsiyelerle belki de kaybetmemek için ilkesizce yapılan ince hesaplarla alınan bu dayatma kararı kabul ettirmekte zorlanıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu , MHP tabanına daha yakın ama MHP’yi de kesmesi zor bir aday. Mısır’da doğmuş ,yaşamış, tahsilini yapmış ve Arap dünyasına yakın bir isim olarak MHP’nin siyasi önceliklerine çok uzak biri. Aslında konumu itibariyle çatı aday, İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı’nda Ak Parti tarafından eleştiri de alan İslam ülkeleri ile ilgili pek çok meseledeki pasif ve sessiz tavrı ve başörtüsü konusundaki yanlış tavrı dışında Ak Parti’ye daha yakın bir aday...Muhalefet sanki "Yahu kardeşim biz sizi anlıyoruz, haklısınız ama ne olur O’nu seçme Bu’nu seç...Bak Bu’da dini motifler taşıyor, Bu’da güzel, bak işte Bu’da tam senin istediğin gibi, ne olur bu sefer de Bu’nu seç ..." der gibi bir tavırla aday tespit etmeye çalışmış. Aslında bir nev’i halkın Tayyip Erdoğan gibi bir lider tercihindeki temel kriterlerini ve tercihlerini bir yerde kabul etmiş oluyorlar. Yalnız meselenin sade bir ucundan yakalamak yetmiyor; adaylarında liderlik vasfı ve siyasal duruş çok zayıf. Hem unuttukları bir şey var ; bu halk her gördüğü sakallıyı babası sanmaz, kırk iğne de bir çuvaldız etmez...Bu millet kendisini dinle aldatanları ve destekçilerini artık unutmaz,unutmayacaktır...Dün dündür bugün bugündür diyenler, başörtülüysen git Arabistan’da oku diyenler ve yıllarca bu tip adamların dine ve vatana hizmet ettiğini söyleyip değirmenlerine su taşıyan sahte demokrasi havariliği ve din tüccarlığı bitmiştir artık. Artık milleti kandıramazsınız. Geçti Bor’un pazarı ... Siyasi profili olmayan, zorlama, laboratuvarda bazı tepkimeler sonucu üretilmiş gibi Cumhurbaşkanlığı adaylığı olmuyor olsa da zaten sonun da lezzeti olmuyor. Bu millet bunu Ahmet Necdet Sezer örneğinde yaşadı; olumlu olumsuz gelen pek çok yasa teklifini veto etmiş, halktan soyut, köşkünde inzivaya çekilmiş, Anayasa kitapçığını Bülent Ecevit gibi birine hem de o hasta halindeyken hem de Milli Güvenlik Kurulu gibi bir ortamda fırlatabilmiş bir Cumhurbaşkanı...Anayasa profesörüydü Ahmet Necdet Sezer, Ekmeleddin İhsanoğlu da profesör...Ama görülüyor ki profesör olmak yetmiyor bazı şeyler için... Her iki partiye de tavsiyem madem çatı aday belirlerken ülke gerçeklerine uymaya çalışıyorsunuz da neden partilerinizi bu gerçeklere göre dizayn edecek köklü reformlara cesaret edemiyorsunuz. Demek ki yıllarca zıtlaştığınız ülke gerçeklerinin ve halkın bu konulardaki hassasiyetinin siz de farkındasınız. Cesaretiniz mi zayıf? Başka hesaplar peşindemisiniz?