Her ne kadar istihbarat kuruluşu olarak görünse de, bana göre Mossad, İsrail’in ve Yahudilerin menfaatinden başka bir şey düşünmeyen, bu menfaati sağlamak için gerekirse dünyayı yakabilecek kadar acımasız, vicdansız ve barbar bir terör örgütüdür.
İşte bu terörist Mossad, İsrail’in güvenliğini sağlamak için Ortadoğu’da onlarca terör örgütü kurmuştur.
Kimi din, kimi millet kisvesi altında faaliyet gösteren Ortadoğu’daki bütün terör örgütleri Mossad’a dolayısıyla İsrail’e bağlıdır.
Bu terör örgütlerinin finans kaynaklarından tutunda, kullandıkları propaganda malzemelerine, silah ve mühimmata kadar Mossad desteklidir.
Her zaman birkaç hamle sonrasını düşünerek hareket eden İsrail, Filistinlilerden satın aldığı topraklara yerleşip, sonra satın alamadığı toprakları da işgal etmesinden beri, yetmiş yıldır bölgede kan ve gözyaşı durmamıştır.
Osmanlı Türk Padişahı Abdulhamid’in; “toprağınızı Yahudilere satmayın” emrine rağmen paranın cazibesine dayanamayarak topraklarını Yahudi’ye satan Filistinliler hemen yanı başlarında bir terör devleti kurulduğunu görünce bu sefer de direnişe geçmişlerdir.
Filistin halkının direnişini frenlemek için Filistin Kurtuluş Örgütünün başına kendi adamlarını yerleştiren İsrail, illegal direnişi kontrol altında tutmak için de Hamas’ı kurdurmuştur.
Şimdi de daha fazla toprak işgal edebilmesine haklı sebep oluşturmak için Hamas’ı kendisine saldırtmış ve binlerce masum sivili katletmiştir.
Arap ülkeleri birlik beraberlik örneği sergileyememiş, mazlumun yanında duramamıştır. Bombaların altında can veren Müslüman çocukların kanı İsrail’in olduğu kadar tavrını haktan yana koyamayan Arap liderlerin de eline bulaşmıştır.
Bu savaşın sonucu ne olursa olsun, kaç kişi ölürse ölsün, hayatta kalan hiçbir Filistinli toprağını terk etmemelidir. Bu saatten sonra Gazze’deki Filistinlileri sığınmacı olarak ülkesine davet eden, Filistinlilerin başka ülkelere göç etmesine destek olan, yardımcı olan kim varsa İsrail’in hesabına çalışıyordur.
Çünkü oradan ayrılacak her Filistinlinin yerine Mossad’ın emrinde olan terör örgütleri yerleştirilecek ve çevreye verecekleri rahatsızlıkla daha fazla alan boşaltarak İsrail’e yeni topraklar kazandıracaktır.
Unutulmamalıdır ki, özgürlük ucuz değildir. özgürlüğün bedeli kandır, candır… Belki bir kısım Filistinli ölecek fakat geri kalanlar özgür olacaktır.
Ama Suriyelilerin yaptığı gibi ölümden korkarak topraklarını bırakıp kaçarlarsa bir daha asla o topraklara sahip olamazlar.
Filistin halkı, Suriyelilerin kaçışını değil, Türk milletinin kurtuluş savaşında verdiği destansı mücadeleyi örnek almalıdır.
Mossad’ın İslam Üniversitesi var mı?
Bu arada, son günlerde yazılı ve görsel medyada sıklıkla karşılaştığım bir haber hakkında araştırma yaparken ilginç bilgilere ulaştım.
İsrail’in başkenti Tel Aviv’de 1956 yılında Mossad’ın kontrolünde Tel Aviv İslam Üniversitesi kurulmuş.
9 Fakülteden oluşan bu nifak yuvası, dünyanın her yerinden gelen veya özel seçilen Yahudi çocuklarına eğitim vermekteymiş ve şu an itibariyle 30 bin öğrencisi bulunmaktaymış…
İnternetten ulaştığım bu bilgilerin doğru olmamasını ümit ediyorum. Aksi halde 1956 yılından beri her yıl bu üniversiteden mezun olan İslami bilgilerle donatılmış on binlerce Yahudi’nin şu anda nerede olduğu, ne iş yaptığını, hangi sahte kimlikle kamufle olduğunu merak ediyorum.
Eğer böyle bir üniversite varsa, dünyadaki 2 milyar Müslümanın tamamı benim gibi huzursuzluk duymalıdır.
Bu üniversitenin öğrencileri ve eski mezunlarıyla ilgili istihbarı bilgiler elde edilerek gereği yapılmalıdır.
Böyle bir üniversite yoksa da, bu haberi ilk yayan kaynak bulunarak kurutulmalıdır.