Seçim sonuçları ülkemize hayırlı olsun. Sonuçlara baktığımız zaman coğrafi olarak ülkenin genelinde olabilen, toplumun her kesimine hitap edebilen, ülkede istikrarın ve sağduyunun temsilcisi olan yegane partinin yine Ak Parti olduğunu görüyoruz .Bu yüzden seçimlerden bir gün sonrası bile her siyasi görüşten insanda istikrar ve güvene yönelik bir endişe,bir merak olduğunu gördük ve görebildiğim kadarıyla bunu herkes fark etmiştir zannediyorum . İşte bu endişe 13 yıllık Ak parti iktidarlarının topluma kazandırdığı başta ekonomik olmak üzere demokratik ve siyasal kazanımların oluşturduğu istikrar ve güven ortamının bundan sonraki akibeti ile alakalı belirsizliğin oluşturduğu bir endişe idi gözlemlediğim kadarıyla.

İktidardaki başarısı ve diğer seçim başarılarının yanında bu seçim sonucunun kayıp gibi görünmesinde Ak Parti’nin hataları var mıydı acaba? Elbetteki vardı. Mesela bunca yıl iktidarda kalıpta seçim sisteminin değiştirilmemiş olması, seçim barajının düşürülmemesi bence büyük bir hataydı. Ayrıca aradan geçen bunca yıla rağmen her ilden genel merkeze ve parti politikalarına yakın ve yatkın isimler bulunup ,daha halkın içinden adaylar bulunabilecekken, genel merkezden yönlendirilen isimlerle yerel hassasiyetleri yok saymak da bence bir hataydı.Bunlara örnek olarak Van,Diyarbakır ve Şanlıurfa’ yı gösterebiliriz ki bir önceki seçime göre sadece bu üç ildeki vekil sayısı kaybı 13 civarında . Ayrıca gözlemlerime dayanarak söylüyorum seçmenini azarlayabilecek kadar özgüveni ve egoları yüksek olan ve özellikle genel merkez destekli adaylar maalesef istenilen sonuçları veremedi bölgede.Bunlar detay ancak önemli şeyler.Ayrıca partinin üst seviyede yetkililerinin kamuoyu önündeki bazı anlaşmazlıkları ve tartışmaları da sonuca etki etmiştir muhakkak.

Bütün bunlara rağmen tabiri caizse içeriden ve dışarıdan yedi düvele karşı mücadele vermek zorunda kalan Ak Parti seçimden ziyadesi ile başarılı çıkmıştır bence. HDP dışında başarılı diyebileceğimiz muhalefet partisi yok zaten. HDP’nin bu seçimde bir Türkiye partisi olabilme yolundaki iddiası seçmenden prim almıştır. Ancak bu fırsatı değerlendiremezse tekrar eski pozisyonuna dönmesi kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca bu seçimde HDP, iyi bir tespit yaparak; ülkenin batısında da bir Türkiye partisi olabilme iddiasıyla CHP’yi sol değerlere sahip çıkabilen bir parti olarak görmeyen sosyalist oylara da talip olmuş ve bu oyları da büyük oranda almayı başarmıştır. HDP’ nin bundan sonra yapması gereken şiddet ve terörle olan bağını koparmak ve barıştan yana tavrını daha net seçmene hissettirmek olmalıdır.

Ak Parti biraz da her konuda ki doğrucu tavrının ve iyi niyetli yaklaşımının sonucu oluşan bazı ayrışmaların kaybını yaşamıştır bu seçimde. Çözüm süreci gibi toplumun en büyük yaralarından birine el atarak çözmek isteyen Ak Parti, maalesef tabanındaki bazı milliyetçi muhafazakar oyların çözülerek kaybedilmesine engel olamamıştır.Yine gördüğümüz kadarıyla ülkenin doğusunda çözüm sürecini oy olarak lehine çeviren taraf daha çok HDP olmuştur. Doğu’daki oyların HDP’ye kaymasında halkın tercihlerini iyi analiz edemeden, merkeziyetçi bir anlayışla halkla fazla hemhal olmadan tespit edilen adayların varlığı da ciddi bir etken olmuştur.

Bu kaybın daha fazla sayılabilecek sebepleri varsa da Ak Parti seçimden hemen sonraki hafta bile yapılacak bir seçimde tek başına iktidar olabilecek oy oranlarını yakalayabilecek oy kapasitesinde görülüyor yapılan anketlerde. Böyle toplumun içinden gelen ve toplumun taleplerine böyle yüksek oranda cevap verebilen bir parti olarak Ak Parti, bu sonuçlardan gereken dersi ziyadesi ile çıkaracak ve Yeni Türkiye yolundaki hedeflerine kararlı adımlarla yürüyecektir diye ümit ederim.