2002 yılından yaklaşan 7 Haziran seçimlerine kadar yapılan her seçimde seçmenin hem de giderek artan bir oranda Ak Parti tercihinin muhalefet tarafından algılanacak bir mesajı olmalı ve bence muhalefet tarafından algılanabilecek en önemli mesaj da seçmenin muhalefet partilerinden beklediği reform ve değişim beklentisi olmalıdır.

Ak Parti muhalefet partilerine göre daha yeni ve genç bir parti. Ancak bu gençliğine rağmen meseleleri iyi algılamış,çağın gereklerini bilen,her meselede doğru durmasını ve bakmasını bilen bir tavır sergiliyor.Bazen yanlış şeyler yapıyor olabilir ama temel meselelerde doğru yerde duruyor olabilmek,doğru yerde bir türlü durmasını beceremeyen ve seçmenin kendilerine verdiği reform ve değişim mesajını doğru algılayamayan muhalefete karşı her zaman bir üstünlük unsuru olarak Ak Parti’nin siyasi arenadaki avantajı oluyor.

Reform ve değişim taleplerini marjinalite ve illagaliteden legaliteye dönüş olarak algılayamayan, dünyanın küreselleşmesi ile gelişen ve değişen insani ve fikirsel algılara rağmen elli yıl önceki ırkçı ve şövenist yaklaşımlarla hala meselelere yaklaşan, toplumun bir kesimi değil de daha geniş kitlelere hitap edebilecek siyaset üretemeyen veya çağdaş olmayı inanç değerlerine saygı, yaşama ve yaşatma hakkı olarak değil de maalesef inanç değerlerine baskı ve aşağılama olarak algılama basiretsizliğini gösteren muhalefet çok farklı kutuplarda olmalarına rağmen son iki seçimde kendi aralarında çatı adaylar bulabilecek veya şu an konuşulduğu gibi koalisyon kurmayı dillendirebilecek esnekliği gösterebiliyor ve aralarındaki tüm bu reaksiyonlarda katalizör görevi yapmaya çalışan bir yapı da buldular bu ülkede. Gelişen,büyüyen,meselelere doğru bakabilen, dünya üzerindeki haksızlıkları cesurca dile getirebilen bir Türkiye’yi istemeyen egemenlerin yani üst aklın arzu ve istekleri doğrultusunda hareket eden ve daha önceleri kendisini iktidarın ivme kazandıran unsuru şu anda da muhalefetin ortak buluşma noktası olarak algılayan bu katalizör yapı kaybettikçe kumara doymayan bir kumarbaz gibi her seçimde yeniden kumar masasına oturuyor.Mantık olarak kendisinden istenen değişimi gerçekleştiremeyen muhalefet partileri ise hayretle tüm değerlerini kaybetme pahasına bu denkleme girebilme gayreti sergiliyorlar.

Sırf iktidar pahasına sahip olunan tüm değerlerini kaybetmeye razı olan muhalefet ve muhalefeti kendi arasında zoraki reaksiyona sokmaya çalışan bu gönüllü katalizör yapı son sergilenen bu sahnede maalesef yanlışlarına yeni bir yanlış ekleyerek milletin sermayesiyle büyük ve yanlış bir kumar oynuyorlar. Bu kumarın sonunda tüm ülkenin ve milletin kaybetmesi umurlarında bile değil.Bir an kazandıklarını bile düşünsek ; seçmen vicdanı tarafından istenen değişime ve gelişime sırtlarını dönerek sahip oldukları tüm değerleri kaybetmek pahasına böyle ilkesiz bir siyaset izledikleri için önce kendi vicdanlarında sonra da milletin gönlünde ve vicdanında kaybeden kendileri olacaktır.Oysa halkın verdiği mesaj çok açık olarak sadece değişim ve yenilenmedir. Halbuki mesaj doğru algılansa hiç kumar oynamadan da belki sonuca gidebilirler ancak değişim ve gelişim zahmetli iş olduğundan işin kolayına kaçıyorlar.