İnsan, aciz bir varlıktır. Hayatın zorluklarına karşı, tek başına üstesinden gelemez, yardıma ihtiyacı vardır. Bir bebeğin, annesine ihtiyaç duyması gibi, insanda hayatında birilerine ihtiyaç duyar. Anne, çocuğuna maddi ve manevi destekte bulunur, sevgi ve aşkla koruyup gözetir, çocuğuna zarar gelmemesi için, çocuğunu canı pahasına savunur. Hz. Mevlananın bu sözünde olduğu gibi; 'HER BİRİMİZ TEK KANATLI MELEKLERİZ VE BİZLER ANCAK BİRBİRİMİZİ KUCAKLAYARAK UÇABİLİRİZ.'
İnsan, yaşamı boyunca her şeye muhtaç kalır. Bu müşkül durumdan, ancak birbirine yardım ederek kurtulur. İnsanlar birbirlerine yardım ederek, toplum içerisindeki dayanışmayı sağlarlar. Bu yardım ve dayanışma, toplumu en üst seviyeye çıkarır ve her türlü maddi ve manevi sıkıntıları, el ele vererek toplumun refahını sağlarlar.Yardım etmek, insani bir görevdir. Bu yardım, her şekilde olabilir. Maddi olarak yardım; Cenab-ı Hakkın bize emanet ettiği mal ve mülkün, ihtiyaç sahiplerine verilmesidir.
Allah (c.c) ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bizden istediği, akıl ve vicdanın sözünü dinleyip, ihtiyaç sahibi olan herkese yapılan hayır ve iyiliktir. Hayır, müşkül durumda olan bütün insanlara yapılan her türlü iyiliktir. Karşılık beklemeden yapılır. Eğer karşılık beklenirse, bu iyilik olmaz, çıkar olur. Kötülük yapana da, kötülük yapmamakta bir iyiliktir.
Hayatımızın her alanına girmiş bulunan bu sanal alem, toplumdaki yardımlaşmayı ve dayanışmayı ortadan kaldırmıştır. Aynı apartmanda oturduğumuz komşularımızı tanımıyoruz, aynı mahallede oturan komşularımızın adlarını bile bilmiyoruz. Yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini kaybettiği bu günlerde, yardıma muhtaç olan insanlarımıza, yardım elimizi uzatalım ve böylelikle toplumu daha hoşgörülü ve sağduyulu hale getirebiliriz. NE MUTLU MÜŞKÜL DURUMDA OLAN, İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YARDIM ELİNİ UZATAN İNSANLARIMIZA…