Kimler geldi kimler geçti bu dünya denen yoldan. Bizler, bu yolun yolcusuyuz. Yol tek başına çekilmez. Yaverimizi biz seçeriz. Önemli olan; bu yolda yürüdüklerimiz ve bu yola ayak izlerimizi bırakabilmemizdir.  

Bundan 3 yıl önce aramızdan ayrılan, sanatçı kimliğiyle bizleri kederlendiren bir isim; Müslüm Gürses’ten bahsetmek istiyorum. Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesindeki Fıstıközü köyünde doğmuştur. Geçim sıkıntısı nedeniyle Adana’ya göç etmişler. Öyle üniversite veya konservatuar okumamış. Sadece insanı hüzünlendiren ve kalbine nüfuz eden bir hitabetle, şarkılarını dillendirmeye başlamış. Öğrenim durumunu soranlara; ‘ilkokulu bitirdim’ diye söylenmiş.

Sanatçının, sanatını icra edebildiği kişileri severiz. Kişiliğini arka planda tutup, sanatını konuşturmuş. Birden fazla şaheser ortaya koymuş. Her birisi, insanı kederlendiren ve kalbinde hüzün odacıkları oluşturan birer yapıt. Her kelimenin kalbimizden geçerek, insanı duygu labirentine sokmuş ve en sonunda hüznü ortaya çıkaran şarkılar seslendirmiş. Herkes ona MÜSLÜM BABA ile hitap etmiş. Her konserine; jilet ile giden gençler, en önde saf tutmuş. Baba demelerinin en önemli sebebi; insanlara hüznü ve kederi dile dökebildiği içindir.

İnsan olarak garip bir toplumuz. Acıma yetisini; doğuştan almış gibiyiz. Merhamet duygusunu; yaşayarak öğrenmişiz. Affetmek hissini kalbimizde yaşamışız.

Kalbimizin her yerini almış olan hüzün; başka duygulara yer bırakmıyor. Merhamet, acıma, affetmek duyguları; hüzün yetisinden beslenerek, nüfuz ediyor vücudumuzun her bir yerine.

Hüzün ve acının vücud bulmuş şekli; MÜSLÜM GÜRSES’TİR. Seslendirdiği her şarkıda buram buram hüzün kokar.

Ve aramızdan ayrılışının 4. Yıldönümünde, onun seslendirdiği şarkılarla geçiriyorum zamanımı. Her şarkısı, kalbimin bir yanını söker atar. Yüreğimdeki duyguları dile döker. Kalbimin yaralarına tuz basar.

Sanatın en güzel ifade şeklini, bize gösterdiğin için teşekkürler büyük usta! Sanatçının ön planda olmadığını, bilakis sanatın ön planda tutulması gerektiğini bize öğrettiğin için teşekkürler. Mekânın cennet olsun!