Sevgili okurlarım!
Bu yazım 12 mart'a yaklaştığımız bu günlerde İstiklal Marşımızın kabulünün doksanbirinci yıl dönümü münasebetiyle Milli Marşımız ve O'nun şairi merhum Mehmet Akif ERSOY hakkında olacaktır.
İstiklal, bağımsız ve hür olmak demektir. İstiklal marşı ise, milletimizin, din, vatan, namus vb. mukaddes değerleri uğruna verdiği mücadelenin sözlü en güzel ifadesidir. İstiklal Marşımız şanlı geçmişimiz, umut dolu geleceğimiz ve istiklalimiz adına yazılmış, hepimizin katıldığı ve kabul ettiği kutlu ve millî bir sözleşmedir. Kısaca İstiklal Marşımız, anavatanımızın bütün evlatlarının gönlüne en güzel işlenmiş bir destandır.
Vatanın kurtarılmasında şiirin manevi bir güç ve kudret olduğunu düşünen Garp Cephesi Komutanlığı, askerleri cesaretlendirmek amacıyla bir marş yazılmasını arzu etmiştir. Maarif Vekaletince bir şiir müsabakası açılmıştır. Bu yarışmaya 724 şiir gelmiş, ancak bunlar arasında milli ve manevi ruhu yansıtacak bir şiir bulunamamıştır. Böyle bir destanî şiiri yazacakların başında ilk akla gelen şair Mehmet Akif'ti. Çünkü o; vatanına, milletine, dinine aşık biriydi. Yıllarca inancını ve imanını anlatmış ve gösterişsiz, dürüst, vatan aşkıyla dolu bir hayatı vardı. Fakat O, müsabaka ödüllü olduğu için katılmamıştı. Müsabakanın ödülü kaldırıldıktan sonra Mehmet Akif birkaç gün içinde istenilen şiiri yazdı. 1 Mart 1921'de toplanan mecliste, mebusların isteği üzerine üç kere okunan ve Mehmet Akif'in kahraman ordumuza ithaf ettiği şiiri, meclisin 12 Mart 1921 tarihli toplantısında ayakta dinlendi ve milli marş olarak kabul edildi.
İstiklal Marşımız, tarih boyunca daima bağımsız ve hür yaşamış büyük bir milletin hürriyet özlemini azimle, heyecanla, imanla dile getiren şaheserdir. Onun için bizler, İstiklal Marşımız söylenirken hep beraber saygı gösteririz. O'nun eşliğinde rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı bayrağımızı göndere çekerek saygıyla ayağa kalkar selam dururuz.
Millet olarak en ümitsiz olduğumuz ve vatanımızın her tarafı işgal edildiği günlerde dahi, bu toprağın bağrında yetişen milli ve manevi değerlerine bağlı Akifler hep olmuştur ve olacaktır. Bize düşen görev de İstiklal Marşı'nın ruhunu kavramaktır. Mehmet Akif ERSOY hasta yatağında kendisine ziyarete gelen arkadaşlarının acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? sorusuna, bitap bir haldeyken birden bire başını kaldırıp, gönülden şu duayı yapmıştır. 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.'
İstiklal Marşımızın şehitlerimizden bahseden dizeleriyle bitiriyorum.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı
Selam ve dua ile