12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçimi nedeni ile Partilerde aday adaylık süreci AK Parti'de tamamlandı. Diğer partilerde ise devam ediyor. Şanlıurfa'da AK Parti 351 aday adayı başvurdu. Bu sayısının olacağını Güneydoğu TV'de Faruk Bayuk'un hazırlayıp sunduğu ve canlı olarak yayınlanan 'Objektifte Şanlıurfa ' programında başvuru sayısının 300 ile 400 arasında olacağını yaklaşık 4 ay önce belirtmiştim. Şanlıurfa'da muhalefet partilerinin etkisinin yok denecek kadar az olduğunu ve İlginin AK Parti'de olacağını ifade etmiştim.

AK Parti'de 351 aday adayının olması AK Parti Genel Merkezi üzerinde feodalitenin bittiğinin değil sadece büyük ölçüde etkisinin azaldığının bir göstergesidir.Teşkilatlarda bunu söylemek mümkün değildir. İl, İlçe, Belde teşkilatlarının üye kayıtlarının yenilenmesi ve demokratik ortamda seçimlerin yapılması sonra bu etki azalabilecektir. Temayül yoklaması göstermiştir ki nitelikli ve donanımlı adaylara değil, etki altında oldukları adaylar ağırlık basmıştır. Tabi bu bile Şanlıurfa açısından dönüm noktasıdır.

Aday adaylık sürecinin başlamasından sonra Aday adaylarının bazıları bilbordlara veya binaların uygun yerlerine posterlerini asarken bazıları ile elektrik direklerine, atık ekmek kutularına, işyerlerinin duvarlarına ilanlarını yapıştırmaları daha partilerin propaganda dönemi başlamadan çevre kirliliği oluştu.Bunlar temizlense bile izleri yıllarca devam edecek.

Şanlıurfa'da İlk defa Milletvekili aday adaylarının bir kısmı 'Projeler' ve 'Vaatler' sunmaya başladı. Bazıları Partilerin Seçim Beyannameleri gibi çok sayfalı ,kuşe kağıtlara basılı olarak vaatlerini dağıttılar. Belgesel yaptıranlar, montajlanmadan servis edilen görüntüler, Yerel ve Yaygın kanallarda ve basın açıklamaları ile ciddi projeler olduğu gibi imkansız projeler bile sunmaya başladılar. Aday adaylarının bazıları kendileri, bazıları ise yönlendirildikleri Danışma-N-larının organizasyonu ile 'Seçim Beyannameleri ' gibi vaatleri sıraladılar. Sanki Belediye Başkanlığı seçimi yapılıyor. Yada Amerika ve bazı ülkelerde olduğu gibi Eyalet Valisi seçiliyor hissettik. 29 Mart 2009 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimi ve 2011 yılında AK Parti'de 315 aday adayın Milletvekili adayı olması için başvurması ve seçim beyannamesi gibi vaatlerini Üniversitelerde bilim adamlarının inceleyeceklerdir diye düşünüyorum.

Ancak, AK Parti'de Şanlıurfa'yı temsil edebilecek çok nitelikli ve Bakanlık yapabilecek adayların olduğunu da belirtmek istiyorum. Şahıs üzerinde değil de kriterlerin kategori olarak belirlenmesinin sağlanması durumunda, Sendikal alanda, Tarım alanında, Sağlık alanında, Kültür ve Turizm alanında başta olmak üzere vasıflı, Devlet tecrübesi olan, Bakanlık, Komisyon Başkanı, Grup Başkanı ve Partinin teşkilatında üst düzeyinde yer alabilecek nitelikle hemşerilerimiz var. İktidarda olan AK Parti tercihini partinin kurulmasından beri kurucusu olan ve halen partiye hizmet eden , kendi bünyesinden nitelikli aday adaylarına öncelik verecektir. Diğer aday adaylarında ise bugüne kadar siyasi hayatında zikzak çizmeyen aday adaylarını tercih etmesi kadar doğal ne olabilir.

Milletvekilinin görevleri için anayasaya bakıldığında meclisin yetki ve görevleri diye bir bölüm bulunuyor. Milletvekili de meclis üyesi olduğu için görevleri doğal olarak meclis göreviyle aynıdır. Milletvekilleri TBMM'nin üyesi olarak Mecliste görev yaparlar.
' TBMM'nin başlıca görev ve yetkileri ise, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. Anayasa ve kanunlarda belirtilen diğer görevleri yerine getirmektir. Ayrıca; Milletvekilleri, seçildikleri coğrafi bölgeyi veya kendilerine oy verenleri değil, Türkiye'de yaşayan herkesi temsil ederler. Bütün bunlar Anayasamızda milletvekilleri için tanımlanan görevlerdir. Ancak bunun dışında kamu vicdanı ve siyasi etik açılarından vatandaşlar Milletvekillerinde bazı önemli şeyler beklerler; Milletvekili adayı veya aday adayı olan kişiler seçim sürecinde seçmenine ve kamuoyuna çeşitli konularda vaatlerde bulunurlar. Seçmenler verdikleri sözleri seçildikten sonra tutmalarını beklerler.
Bu nedenle milletvekili olmadan önce aday adaylarının ve adayların yerine getirmeyecekleri konularda vaatte bulunmamaları gerekir. Aksi durum siyasete olan güveni zayıflatır ve neticede sistem zarar görür. Bu nedenle söylemler, yaşam biçimleri ve davranışları birbirine uyumlu olmalıdır.

Yazımı yaşadığım bir olayı anlatarak bitirmek istiyorum. Rahmetli Özal iktidarda iken Süleyman Demirel muhalefetti idi : Şanlıurfa'ya gelmişti. Su meydanında mitingi yapıyordu. Bende Hükümet Komiseri olarak izliyordum. Viranşehir ve Siverek'ten yoğun katılım olmuştu. Siverek il olsun, Viranşehir il olsun diye pankartları Demirel görünce, İktidara geldiğimizde Siverek ilçesinin il yapalım mı? diye katılımcılara seslendi. Büyük bir alkış sonrası Demirel; 68 Hayırlı olsun , yine Viranşehir'i de il yapalım mı ? dedi ve büyük bir tezahüratla evet denilince 69 hayırlı olsun dedi. Peki sonuç; Demirel iktidara geldi. Cumhurbaşkanı oldu. Aradan yıllar geçti ve sonuç; Ne Siverek il oldu nede Viranşehir il oldu.Çünkü, iktidara gelmeden önce söylemek kolay, ama İktidara gelince bütçe imkanları ve emsal dengeler bunu mümkün kılmıyor.

Şanlıurfa'nın Büyükşehir hikayesi öyle değil mi? Farklı iktidarlar söz verdi. Kaç iktidar değişti. Ancak, diğer illerin durumu ve talepleri de değerlendirildiğinde beklemeye devam ediyoruz.