Nihayet seçimler bitti, ağ kara belli oldu. Hani bir söz vardır, şapka düştü kel göründü derler ya işte öyle bir şey…

Adalet ve Kalkınma Partisi hiç bu kadar oy kaybedeceğini, Halkın Demokrasi Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ise hiç bu kadar oyunu artıracağını hesaplamamıştı herhalde.. Cumhuriyet Halk Partisi zaten mevcudu korudu. Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ittifakı bekleneni vermedi. Hep söylerler siyasette her zaman 1+1 İki etmez diye, aynen öyle oldu. Büyük Birlik Partililer sanırım MHPye oy verdiler.

Buradan şu sonuç çıkıyor. Daha önce AK Partiye oy veren Milliyetçi oylar tekrar yuvaya döndüler. Doğu Güneydoğu İllerimizdeki CHPli oylar HDPye kaydı. Dolayısıyla CHP Doğu ve Güneydoğuda varlık gösteremedi. Fetullah Gülen hocanın müritleri Halkın Demokrasi Partisine destek verdiler sanırım. İlimizde ise daha önceki yazımda da belirttiğim gibi; Mehmet Fatih Bucak CHP ile birleşmediğinden ikisi de çıkamadı. İbrahim Özyavuzun beklediği oylar Arap kesiminden gelmedi, diğer kesimlerden kayda değer oy alamadığı için çıkamadı. HDP oylarını iyi artırdı. AK Parti oylarında Yüz binden fazla düşüş yaşandı. Mustafa GÖKTAŞın aldığı oya üzüldüm. Daha fazla oy alacağını bekliyordum. Şimdi hesap günü. Sanırım bütün partiler şapkalarını önlerine koyup, biz nerede yanlış yaptık diye düşünecekler, notlar alacaklar bundan sonraki politikalarını ona göre belirleyecekler herhalde..

Her ne kadar halkın çoğunun gönlünde yatan AKP - MHP koalisyonu ise de, Sayın Devlet Bahçelinin iktidar değil, muhalefet kalmadan yana tavır alması, bu umutları suya düşürdü.. Gerçi bu seçeneğin hayata geçmesi, AKP-MHP koalisyonu kurulması durumunda, bu hükümetin önünde en büyük engellerden biri, başlatılan çözüm sürecinin nasıl devam ettirileceğidir. Bilindiği gibi Sayın Bahçeli en önemli koalisyon şartının çözüm sürecinin bitirilmesi olduğunu deklere etmişti. Şu anda görünen en güçlü iktidar modeli AKP ve CHP koalisyonu. Bununda önünde çeşitli engeller var. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğanın yasal yetki sınırlarına çekilmesi, dört eski Bakanının yüce divana sevk edilmesi v.s. gibi. Bir diğer seçenek CHP – MHP – HDP koalisyonu ki. Bazı çevreler bu formülün hayata geçmesi için epey bir emek sarf etmektedirler sanırım. Her ne kadar hedeflerini, rayından çıkan Demokrasiyi tekrar rayına oturtmak olarak deklere etseler de, herkeste biliyor ki asıl hedef, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğanı yasal zemine oturtmak, olur mu olur, burası Türkiye. Son seçenek erken genel seçim ki. Tüm bu formüllerden bir hükümet çıkmazsa veya kurulacak koalisyon hükümeti uyumlu gitmezse, Rahmetli bir büyüğümüzün dediği gibi 'Demokrasilerde çare tükenmez, çare her zaman vaadır. ' O zaman ülke de yeni bir Genel Seçim yapılır herhalde..

Cenab-ı Allahtan hakkımıza hayırlısını vermesini dilerken, Ramazanınızın bol ve bereketli geçmesini, tuttuğunuz orucun kabul olmasın temenni ederim. Ayrıca yaklaşan Ramazan Bayramınızı şimdiden kutlarım. Kalın sağlık ve esenlikle…