İnsan olarak korkularımız, dünyaya gelmemizle beraber başlıyor..
Doğum Korkusu..
Çocukluğumuz da, Uf'lar, Öcüler, İğneler Korkusu, vs. gider,
Derken Anne dayağı başlar, Onun korkuları bedenimizi sarar.
Sonra Baba dayağı, Onun korkusu, Öğretmen dayağı, Onun Korkusu, Komutan dayağı, Onun Korkusu, Koca (Bazıları için Hanım) dayağı, Onun korkusu,
Kışın sel, su baskını korkusu,
Yazın Orman Yangını, Damdan düşme, Balkondan Düşme, Denizde, Gölde, Sulama Kanalında Boğulma korkusu, Ateş Korkusu, Su Korkusu, Elektrik Korkusu,
Borç, Borçlu Korkusu, Parasızlık Korkusu,
Arı Korkusu, Sinek, Böcek Korkusu, Kedi, Fare, Köpek Korkusu,
Mal Korkusu, Evlat korkusu, Hısım Akraba, Komşu Korkusu,
Ben hariç Bazıları için Hanım Korkusu,
Derken Yaşlılık Döneminde,
Hastalık, Ölüm, Ahret Korkuları, vs. unuttuklarımı siz sayın.
Uzmanların belirttiğine göre, tüm bu korkuların temelinde, Çocuk yaşlarda Görülen şiddetin, korkunun etkisi büyük. O yaşlarda çocuğun sağlıklı, bilinçli büyütülmemesi, çocuğun psikolojisini bozup, bilinç altında tüm bu korkuları yerleştiriyor.
Durum böyle iken Yaradana sığınıp, Allah Korkusu hariç diğerlerine boş vermekten başka bir şey yapacağımız kalmıyor. Galiba.. Korkusuz yaşamak ve korkularımızı yenmek dileklerimle.. Kalın Sağlıcakla..
İsa GÜNEŞ
Çevre Gönüllüleri Dernek Başkanı