Son birkaç yıldır, Adı Ergenekon, Kontrgerilla, Jitem ne olursa olsun, bir Derin Devlettir tutturduk gidiyoruz.

Bu derin devlet mahluku, bir bakıyorsunuz. Terör örgütü kuruyor. Bir bakıyorsunuz gerilla, Hükümetleri devirmek için Camii yakmak ta dahil, her şeyi emeli uğruna mubah sayıyor.

Yeri gelmişken, Size o yıllar yaşadığım bir olayı anlatayım. 70 li yılların sonuna doğru, Ankara da öğrenciyken, Okulumuzun devam mecburiyeti yoktu. Bende boş zamanlarımı değerlendirmek, aile bütçeme katkıda bulunmak için, o tarihlerde birkaç yıl, Ankara da (ismi önemli değil) bir Tercüme bürosunda Daktilograf olarak çalışıyordum. Patronumuz Lions Kulübü üyesi idi. Bir gün telaşlı telaşlı geldi. bize herkes işi bıraksın, doğru evine gitsin dedi, başka da bir açıklama yapmadı. biz de o gün için bu davranışa bir anlam veremeden, Patronumuzun bu sözünü dinledik evimize gittik. Yıllar sonra, o gün Genç Subayların Darbe yapacağını, son anda önlendiğini duydum. Hala Patronumun o günkü bu bilgiyi kimden aldığını, Yoksa Patronumda mı derin Devletin içerisinde yer alıyordu, merak ediyorum.

O günün Genel Kurmay başkanı, bu gün darbe yapmak, darbenin zeminini hazırlamaktan yargılanıyor. O gün alkışladıklarımız, bu gün kodesin eşiğinde, Vay be düşünebiliyor musunuz? Ülkemiz nereden nereye geldi. Daha da nerelere gidecek Allah bilir.

Ne yazık ki bu oyunlar, düzenler, daha birkaç yıl öncesine kadar devam ettiği iddia ediliyor. Asıl vahim olan bu. Bu aynı zamanda Demokrasimizin de alacağı daha çok yolunun olduğunu gösteriyor. Demokrasiler de iktidarı elinde bulunduranlar, yani yürütme erki yetkilerini kendi çıkarı için kullanamaz. Buna diğer erkler (yasama, yargı) izin vermez. Ülkemizin durumu ile ilgili bu konudaki yorumu sizlere bırakıyorum.

Bu günkü basın organlarında, Rahmetli Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü, Otopsisinde zehir bulgularına rastlandığı yazıları yer almaktadır. Bu korkunç bir şey, Bir ülkenin Cumhurbaşkanı bile bu çetelerce veya uzantılarınca zehirlenebiliyorsa, o ülkede her şeyden önce can güvenliğinden söz edilemez diye düşünüyorum.

Şurası da çok önemli, bu konularda yargısız infazlar yapılmamalı, suçlu ile suçsuz ayırt edilmeli, gerçek suçlular en ağır biçimde cezalandırılmalı, Siyasi linçlerden kaçınılmalı, Aksi takdirde, Derin Devlet felsefesinin başka bir versiyonunu yaşamış oluruz.

Kalın sağlık ve esenlikle…..

İsa GÜNEŞ

Çevre Gönüllüleri Dernek Başkanı