EKONOMİ

Zirai Don Balı da Vurdu: Ağzımızın Tadı Kaçıyor!

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, zirai don nedeniyle arıcıların büyük zarar gördüğünü belirterek, bu yılki bal üretiminin geçen yılın çok altında olacağını ifade etti.

Abone Ol

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, zirai don nedeniyle arıcıların büyük zarar gördüğünü belirterek, bu yılki bal üretiminin geçen yılın çok altında olacağını ifade etti.

Şahin, yaptığı açıklamada, ülkenin büyük bir bölümünde etkili olan zirai donun tarım sektöründe ciddi sorunlara yol açtığını belirtti. Don olayının elma, şeftali, kayısı, kiraz, vişne gibi meyve ağaçlarıyla birlikte doğadaki otlar ve kır çiçeklerini yok ettiğini vurgulayan Şahin, “Kır çiçekleri ve meyve çiçekleri öldükten sonra arıcıların yapacağı bir şey kalmıyor,” dedi.

“Tarımsal üretimin en önemli unsurlarından biriyiz”

Meyveciliğin zarar gördüğü yerlerde arıcılığın da ciddi darbe aldığını belirten Şahin, “Biz tarımsal üretimin en önemli unsuruyuz. Ancak şu an doğada, tarlada arıların çalışabileceği bir alan kalmadı,” diye konuştu.

Arıcılığın tarım sektörüne katma değer kazandırdığını ve döllenmede büyük rol oynadığını hatırlatan Şahin, arıların gelişememesi nedeniyle zararın hesap edilemeyecek boyutlara ulaştığını söyledi.

“Arılar gelişmedi, bal alınamayacak”

Şahin, “Don zararından sonra üçüncü ve dördüncü çiçekler gelse bile bize faydası olmayacak çünkü arılarımız gelişmedi. Arılar gelişseydi bu çiçeklerden bal alabilirdik. Şu anda tamamen zarar gördük. Özellikle Orta Anadolu’daki arılar büyük zarar gördü. Kırıkkale’deki arıların yüzde 80’i kışlatma sürecinde zarar gördü. Dengesiz hava şartları bu tabloyu ortaya çıkardı,” dedi.

Ayrıca geçmiş yıllarda arıcılara kovan başına dört-beş kilo şeker verildiğini ancak bu yıl hiçbir destek sağlanmadığını belirten Şahin, “Ocak, şubat aylarında yatması gereken destekler hâlâ verilmedi. Arıcılar perişan durumda,” ifadelerini kullandı.

Bal üretiminde yüzde 30’dan fazla kayıp olabilir

Zararın yalnızca meyve üreticileriyle sınırlı kalmadığını, arıcılarda çarpan etkisiyle daha ağır sonuçlar doğurduğunu belirten TAB Başkanı, şu uyarılarda bulundu:

“Türkiye’nin uzun yıllar ortalaması 115 bin ton bal üretimiydi. Geçen yıl 80 bin ton civarında üretim yapıldı ve bu, iç tüketimi karşılamaya yetti. Ancak 2025 yılına dair net bir öngörüde bulunamıyoruz. Üretilen balın yüzde 35-40’ı çam balı ve bu da Ege ve Akdeniz’deki çam ormanlarından geliyor. İklimsel değişiklikler bu yıl ciddi kayıplara yol açabilir. Temmuz ayında aşırı sıcaklar olursa üretim daha da düşebilir. Arıcılar her zaman arılarını dinç tutmak zorunda ama bu yıl 80 bin ton bile hayal gibi. Maalesef bal üretiminde ciddi kayıp yaşanacak.”