Şanlıurfa’da kadınlara ve genç kızlara yönelik açılan kurslarda ahşap oymacılığına ilgi olması dikkat çekiyor.Şanlıurfa’nın Eyyubiye Belediyesi-İş Kur işbirliği ile açılan kursta her altı ayda 25’er kursiyere kurs verildi. Çok sevilen ve takdir edilen ahşap oymaları Urfa’nın tarihi kültürüne katkıda bulunuyor. Uzmanların ahşapla ilgilenmenin, odaklanmanın insan psikolojisine iyi geldiği, geleneksel el sanatları kursuyla birçok bayanın streslerinden kurtulduğu ifade ediliyor.

Kapı, pen­cere, dolap kanatlarına, sandık ve ayna gibi diğer ahşap eserlere bakıldığında ağaç oymacılığın Şanlıurfa'da çok eski ve parlak bir geçmişe sahip olduğu biliniyor.

Evlerdeki kapı ve pencere kanatları Urfa'daki ağaç eserler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ağacın çabuk yıpranan bir madde olması, hele bu­nun her gün bir çok kez açılıp kapanarak, zaman zaman hızla çarpılarak, evin yıkandığı sıralarda su değdirilerek daha da çabuk tahrip olmasına yol açı­lan kapı ve pencerelerde kullanılmış olması, ağaç eserlerinin çok eski örneklerinin günümüze kadar ulaşmamasına neden olmuştur. Urfa evlerindeki ağaç süslemeli kapı ve pencere kanatlarının üzerlerindeki kitabelerden, bu eserle­rin 1835, 1854, 1859, 1868 ve 1875 tarihlerine ait ol­dukları ve Neccâr Mehmet, Yeşilneccârzâde Bekir, El-Hac Hüseyin ve Ahmet Hamdi adlarındaki yerli ustalar tarafından yapıldıkları anlaşılmaktadır. Ancak, kitabesiz bazı kapı ve pencere kanatlarının daha başka tarihlerde ve başka ustalar tarafından yapılmış olabileceği düşünülecek olursa usta sayı­sını arttırmak mümkündür.Kapı ve pencere kanatları dışında, Urfa'daki ağaç oymacılığının güzel örneklerine oda duvarları kap­lamalarında, tavanlarda, camhâne tabir edilen niş­lerde, sandıklarda ve ayna çerçevelerinde rastla­nılmaktadır.