On sekiz eylül
Adımız eylül
Eylülde sevdik
Ilgıt ılgıt esen
Güz gülleri gibiydik
Yıldızlar yağardı
Avucumuzun içine
Buğulu camlara yazdık
O güzel günleri
Boşa harcadık
Önümüzde kış vardı
Umudumuzu ona bağladık
Yapraksız dal olduk
Bahar yağmurlarına
Hasret kaldık
Sen terk ettin
Ben seni çok sevdim
Yorgun bedenimle
Hayata küstüğüm anda sevdim
Dört yanıma örülmüş
Duvarların arasında
Umudu yarım kalmış
Buğulu gözlerimle sevdim
Yalnızlıktan vurgun yemiş
Her damlada sızlayan
Acısını büyüttüğüm yüreğimle
Degdiği yere bir parça
Hüzün bırakıp giden
Eylül yağmurlarıyla sevdim
Seninle yaşamak isterken hayatı
Kimler aldı seni kimler paylaştı
Sözlermi yalandı
Yoksa hayallerimizmi imkansız
Bir anda yok olup gittin
Seninle izledim sabahları
Senin yüzünden içtim
Sıgaramın her dumanını
Sen diye içime çektim
Şu bitmez gecenin karanlığında
Uykularım yarım yamalak
Gülerken gülen gözlerini
Tenimi ısıtan elerini
İçimi titreten sıcacık sesini
Özlüyorum özleyeceğim
Seni söküp atamadığımı
Yüreğime anlatamadım
Sen ona anlatırmısın
Şimdi nerdesin kimbilir
Hangi tene dokunmaktasın
Unuttun beni biliyorum
Kapattın defterimi
Yeni bir sayfa açtın
Sevdalara adını yazdın
Söylermisin son bir defa
Aklına geliyormuyum
Yaşadığımız güzel günleri
Hatırladıkça dalıyormusun
Ben halen eylüldeyim
Orda kaldı yüreğim
Uykusuz geçen gecelerimi
Eylülde tattım
Eylül de yeniden yazdım
Hasretinle düştüm yollara
Görmek için güzel yüzünü
Kaç defa peşinden geldim
Beni görmeni kaç defa istedim
İlk defa senden korktum
Bu çok garip bir sevdaydı
Geldiği gün gibi
Aylardan eylül
Ak kağıtlara yazılmışken
Ben karalar giydim
Bu son şiir son vasiyet
Veda şarkısını dinlerken
Yaralı yüreğime melhem
Ölecek bedenime can oldun
Gecenin karanlığında
Matem havası eserken
Kimsesiz kalan yüreğime
Nazlı yarimi tanıştırdın
Kim için akıttığımı
Hatırlayamadığım gözyaşımı
Damla damla biriktirip
Çağlayan nehirlere attım
Yavaş yavaş anladım
Yıllardır aradığım sendin
On üçüncü ayım
Beşinci mevsimim oldun
Bana sevdiklerimi verdin
Kısacası eylülde doğdum
Seninle yaşamaya alıştım
On sekiz eylül akşamında
Doğmasını istemediğim
Güneşin doğmasını bekledim
Doğdun yeni ömrüme
Sessizce sığındım
Gönlünün içine
Hoş geldin bitanem
Sen prensesim oldun
Gitme bir daha
Eylül sabahındaki güneşim
Yıldızları kopardım
Karanlık geceden
Taç yaptım saçlarına
Savur dükülsün yüzüne
Yüreğine yağmurlar dolsun
Hüzün yakışmaz güzel yüzüne
İlk kavga ettiğimiz gün
En mutlu günümüz oldu
Sana vurulduğum gündü
Yüreğim sanki bir kan gölüydü
Hiç üzülme sen nazlı yarim
Bülbüller en acıklı sesleri ile
Acılarını haykırmayacaklar
Ne yasımı tutan olacak
Ne ardımdan mendiller ıslanacak
Ne okunacak bir öyküm
Nede gönlümü gönlüne kattığım
On sekiz eylül güzeli
Sadece gözlerimden
Seni sevdiğimin şahidi olan
Bir damla yaş akacak