Türkiye, iklim ve ekolojik koşulların elverişli olması ve sahip olduğu geniş tarımsal arazi bakımından tarıma elverişli bir ülke konumundadır. Ancak tarımsal işletmelerin aile işletmesi niteliğinde küçük ölçekli işletmelerden oluşması ve ortalama işletme genişliğinin AB–27 ülkelerine kıyasla küçük olması, tarım arazilerinin çok parçalı yapısı ve toplam üretim alanlarının genişliğine rağmen verimliliğin istenilen düzeylere ulaşamaması gibi temel sorunlar nedeniyle sahip olduğu bu elverişli koşulları tam anlamıyla değerlendirememektedir.
Avrupa Birliği’nde 17,9 milyon kişi tarımda çalışırken bu rakam Türkiye’de yaklaşık olarak 6,1 milyon kişidir (15+ yaş). Bu da göstermektedir ki; Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusun %24,53’ü tarımda istihdam edilirken bu oran AB-27’de %8,25’dir. Avrupa Birliği’nde, aile işletmelerinde, işletme sahipleri ve eşleri iş gücünün temelini oluşturmaktadır. Tarımsal işletmelerde çalışan her 4 kişiden 3’ü ya işletme sahibi ya da işletme sahibinin eşidir. Ayrıca aile işgücünün yaklaşık olarak üçte biri tarımın yanı sıra kazanç getirecek başka işlerle de uğraşmaktadır. Arazi kullanımı Türkiye’de arazi kullanımı incelendiğinde toplam tarım alanının 39.505 bin ha olduğu görülmektedir. Toplam işlenen tarım alanı ve uzun ömürlü bitkilerin kapladığı alan ise toplam tarım alanlarının %63’üdür. Arazi kullanımı bakımından Avrupa Birliği ele alındığında; kullanılan tarım alanının 198.043 bin ha ile toplam AB–27 topraklarının %43’ünü oluşturduğu görülmektedir.
Tarım Bakanlığı üretim reform yapacak.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Ama ben üreticilerimize söylemek isterim. Yeni dönemde her isteyen, istediği yere istediğini ekemeyecek dikemeyecek. Bizim bu üretim planlanmasının gereği olarak böyle bir adımı da atacağız. Üretim yapmadan önce üretici gelip bize bunu elektronik ortamda soracak. Biz bir ‘Tarım Cebimde’ uygulamasıyla, orada kendi bilgilerimizi girdiğimizde ekeceğimiz alanda ne üretebileceğimize tek bir seçenekte olabilir birden fazla seçenekte olabilir. Bunların dışına çıktığınızda elbette hakkınızdır, çıkabilirsiniz. 5 yıl süreyle her türlü tarımsal ve kredi desteklerinden, kamu olarak yararlandırmayacağız. Amacımız başıboşluğu tarımın lügatinden çıkarmak olacak. Dolayısıyla bizde üreticimizi bu planlı üretime zorlamak durumundayız ve Türkiye’nin ihtiyacı olan ürünleri üretmek durumundayız. Her şehir kendi ihtiyacını üretsin istiyoruz. Elazığ’ın da aynı bir ülke gibi kendine yeterliliği önemlidir. Burada GES, RES, JES ve biyo kitleden üretilen enerji olabilir. Bunlarla müşterek kullanılan seralar, örtü altı yetiştiriciliği bunlarla da bu şehrin ihtiyacı olan meyve ve sebzenin üretimini bizim sağlamamız gerekiyor" diye açıklama yapmış.
Türkiye’de üretim planlaması yapılması durumunda tüm ürünler ülkenin ihtiyacına göre ekilecek ve ithalat yapılmayacak üretim fazlaları ile ihracata gidecektir.