Türkiye’de halen tv.reklamlarında 10 kilo bal,yanında saat, yanında telefon 100 lira satılıyor. Bu mümkün mü ? değil. Sahte bal üretimi yapan firmaların teşhir edilmesinin Türkiye'deki 56 bin arı yetiştiricisi tarafından sevinçle karşılanıyor. Yasada yapılan değişiklikle sahte bal üretim yapanların teşhir edilmesinin hem üreticiler hem de tüketiciler için çok iyi olduğu belirtiliyor. Teşhir etmek de yetmez. Bu firmaların gıda üretimi yapmaları men edilmelidir' yetkililer Tüketiciler aldıkları ballardan şüphe duyarlarsa derhal ihbarda bulunsunlar, Tarım İl Müdürlüğü'ne, tüketici kuruluşlarına ihbarda bulunsunlar" internetten ve televizyon reklamına bakarak bal satın almanın güvenli olmadığını da ifade ederek, "Bilinen markaları almak en doğrusu. Balı marketlerden alın. Üzerinde üretici firmanın kim olduğu bulunsun. Marketten aldığınız bal hileli olursa şikayet edeceğiniz adres de belli olur. Raflardaki ballar her zaman daha güvenlidir. Daha teşhir edilmemiş çok sayıda sahte bal üreten firma var. Bu firmaların da teşhir edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Çok sayıda firmanın bal lezzeti verebilmek için polen kullandığının tespit ediyor.İşte yapılan tahlillerde arısız bal üretimi ile elde edilen ürünler bal diye insanlara satılmış ve yapılan tahlillerde bu ürünün çeşitli hastalıkların tetikleyicisi olduğu ve insan sağlığını çok olumsuz etkilediği belirtildi. Bitkisel ilaçlardan başta cinsel içerikli bitkisel ilaçları kullanan bir çok insanın sağlığının bozulduğu kamuoyuna yansımıştır. Belki hayatlarını kaybedenler bile oldu.Televizyonlardaki reklâmlardan insanlardan etkilenmekte ve aldığı ürünler ile kandırılmaktadır. Uydudan yayın yapan 350 civarında televizyonun büyük bölümünde yayınlanan ve dakikalarca süren bu reklamların bedellerinin ve satılan ürünlerin üretim, işçilik ve girdilerinin ve toplam maliyetinin hesaplandığında bu fiyata bu malın satılması mümkün değildir. Satılan ürünlerin KDV bile büyüm meblağ tutmaktadır. Glikoz ve değişik ürünlerin kullanıldığı tahlillerde ortaya çıkan arısız bal alan binlerce tüketici mağdur oldu. Reklâmların yasaklanmasından ziyade tüketicilerin zararlarının da karşılanması için gereken yetkililerce yapılmalıdır.Türkiye’de insanlara kokmuş et, domuz eti yedirdikleri meydana çıkmadı mı ? Halen bir çok ürün insan sağlığına zararlı olduğu halde satılıyor. Deveye sormuşlar neren doğru diye bu da Türkiye gerçeğidir.. Sonuçta ölen varsa olan ölene olmuştur. Vatandaşın parasının heba edilmesine olmuştur. Tarım Bakanlığının gerekli tedbirleri zamanında almış, alarak denetimleri sıklaştırmış olsa idi ve bu gibi olaylara fırsat vermemiş olurdu. Halen bitkisel ilaçlarda bir tedbir alınmamıştır.Şanlıurfalı tüketiciyi korumak , bilgilendirmekte Tarım Bakanlığının temsilcisi durumda ise Şanlıurfa’daki tarım kuruluşlarına görev düşüyor. Tarım il müdürlüğüne bir önemli konuyu daha hatırlatalım. Turizm mevsimi nedeniyle urfaya gelen turistlere konuk evleri inek dili ve yanağı ile yapılan kebab ve yemekleri verdiğini üzüntüyle öğrendim. Yemek yiyenlerin bir çoğu ishal vakası ile hastanelere müracaat ettiğini öğrendik. Artık görev sizde. Gerekli denetimi yapın.