Terazi ağırlık ölçen bir tartı aleti, muhasebe için, ölçü tartı için gerekli...
Biz genellikle insaf ve vicdan muhasebesi için de insanın bir terazisi olmalı deriz, ehli vicdan olmalı insan... Siyasi görüşü ne olursa olsun, kişisel tercihleri, inançları, mensubiyetleri ne olursa olsun ehli vicdan sahipleri ve bir terazisi olanlar daha çok sevilir, daha çekici ve etkileyici gelir akıllı insanlara. Tabii akıllı insanlara diyoruz aklıyla eylemleri arasına perde koymamış, aracısız, terazinin topuzunu kaçırmamış vicdan sahiplerinden bahsediyoruz; komutlarla yönetilen, özgür düşünemeyen, vicdan muhasebelerini değişik hesaplaşmalar üzerine kuran, eylemlerini birikmiş kin ve nefret duygularıyla yönlendirenlerden değil...
Kobani’ deki saldırılar sonucunda mazlum düşen insanlar bahane edilerek ülkemizde meydana gelen olaylar hepimizi derinden üzmüştür. Esas hedefin Çözüm Süreci’ ni sekteye uğratmak, ülkemizin birliği ve dirliği yolunda atılan adımları geriletmek olduğunu düşündüğümüz bu olaylarda maalesef ehli vicdanın kabul edemeyeceği bir yaklaşımdan bahsetmek istiyorum.
Gezi olaylarında vefat eden Berkin Elvan’ la, Diyarbakır’ da kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü arasında başsağlığı dileme, üzüntülerini iletme, gündeme alma ve gündemde tutma konusunda gerekli dengeyi kuramayan tüm yazılı ve görsel yayın kuruluşları, tüm kişi ve kuruluşlar, tüm sosyal ve siyasal hareketler bu eleştirinin muhattabıdır. Bu iki olay karşısında sergiledikleri farklı tavır ve düşünceler zaten yeterince kendilerini ele vermektedir. Berkin Elvan’ ın ölümünde canlı yayınlar yapan, provakatif taziye mesajları yayınlayanlar ve genç bir çocuğun istenmeyen ölümü gibi üzücü bir hadise üzerinden büyük toplumsal olaylar ve kargaşalar devşirmek isteyenler; maalesef sanki arzu ettikleri gibi gelişen bu yeni olaylar içerisinde hunharca öldürülen Yasin Börü ve diğer yurttaşlarımız için nedense dememize gerek kalmayacak kadar net bir şekilde nedeni de belli olarak ve Cenab- Allah tarafından tüm art niyetlerini ayan beyan hepimize belli edecek şekilde bir tavır sergilemişler, suskun kalmışlar ve teskin edici anlamda gereken hassasiyeti göstermemişlerdir. Oysa bu iki olay arasında işleniş biçimi açısından birinde bilinçli veya bilinçsiz bir kurşundan bahsedebilecekken, Yasin Börü’ nün ölümünde ise babasının ifadesi ; " Bir kurt bir kuzuyu böyle parçalamaz." boyutunda bir vahşetten bahsedebilecek kadar ciddi boyutta bir fark olmasına rağmen sergilenen bu farklı yaklaşımlar vicdan sahibi hiç kimsenin gözünden kaçmamıştır. Herkesi insafa ve terazilerini kontrol etmeye, aklı selim ve sulh için de dua etmeye davet etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
Her ölümün karşısında olmalıyız, her ölüme tepkimiz olmalı. Hepimiz için Berkin’ de Yasin’ de bir can, bir nefes olabilmeli ve onların yaşam hakları en mühimimiz olabilmeli... Çocuklarımızı olayların içine iten sebep ve odaklarla mücadele ederken, oluşabilecek olaylar sonucunda da en asgari zararla karşılaşmak için gerekli önlemleri alma mantığında olmalıyız hep beraber...
İnsanlar veya kurumlar kim olursa olsun iktidarı veya iktidar partisini sevmek zorunda değiller ve kimse de böyle bir şey beklememelidir. Ancak ülkesini ve insanını sevebilmelidir herkes . Kendi iktidar hırslarını, iktidarla olan hesaplaşmalarını toplumsal olaylara ve bu olaylar neticesindeki üzücü ölümlere varabilecek kadar indirebilenler ehli vicdan olamazlar. 19 Ekim 2003’ te vefat eden Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’ in ölüm yıldönümüne denk geldiği için Bilge Kral’a Allah’tan rahmet diliyor ve konu ile ilgili güzel bir sözü ile bitirmek istiyorum.
" Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı,sadece adaleti aramalıdır.Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın. "