Amca-Hala-Dede-Nine-Gelin-Yenge ve çocuklardan kurulu geniş aile yaşamını bıraktık.
Sadece karı-kocanın yaşadığı evlere geçtik.
Aile içinden alınan kültür eğitiminden vaz geçerek,tv'lerden alınan eğitime talim olduk !
Aile dayanışması yerine, aile içi hasetlik kavgasına dahil olundu.
Bizleri ayakta tutan aile kavramını kaybettik.
Düğünle, otantik yapısından uzaklaştı.
Birliktelik kavramını ekonomik değerlere teslim ettik.
Düğünle, takı takma merasimine dönüştü.
Sadelik yerine debdebeler yarışır oldu.
Cenazelere gidilmeme ye başlandı.
Gurbet-Günlük işler-Geç haberimiz oldu gibi bahanelere sığındık.
Ölen kişinin ekonomik yapısı toplumu seçici kılmaya zorladı !
Taziyeler ise zaman faktöründen dolayı halen revaçta.
Allah'ın yarattığı insanları ayrıştırmayı öğrettiler.
Türk-Kürt-Çerkez-Laz diye, bizleri sınıflandırdılar.
Laik-Dindar-Alevi-Sünni diye, kaşıdılar.
Yetmedi...Kardeşi kardeşe düşürdüler.
Bizleri bölmeye çalışanlara, alet ettiler.
Dün yapıldığı için bizde bugün yapıyoruz bahanelerine sığınarak !
Siyasi emeller için...
Ekonomik çıkarlar yüzünden...
Makam-Hükümranlık uğruna...
Adalet kavramının ırzına geçtik.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Biz böyle değildik...
Bizi kullandılar...
Evet...Bunlar doğru derken...
Bu oluşumun baş aktörlerinin kendimiz olduğunu unutmayalım !
Kimse bize bir şey yapmadı...Ne yapıldıysa kendimiz yaptık.
Bu oyunu oynayanların ...
İşini kolaylaştırdığımız için...
Sessiz kaldığımız ve bu oyunun parçası olduğumuzdan.
SEN...
BEN...
HEPİMİZ...
Suçlu biziz !