Emperyalizm: Tarihi milattan öncesine dayanan ve yayılımcılık anlamına gelen bir terimdir, bir ülkenin siyasi iradesinin ele geçirilmesi ve ekonomik açıdan sömürülmesi anlamına gelir. 70 li yıllara kadar hep Emperyalizm dendiğinde, aklımıza Amerika ve batılı sömürgeci devletler gelirdi veya komünist felsefeciler aklımıza öyle yerleştirmişti. Öyle ki 1917 yılında 15 Cumhuriyet, 12 tane bağımsız devlette Vlademir Lenin önderliğinde bolşevik ihtilali yapılıp kurulan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sanki bağımsızlık, özgürlük, insan haklarına saygılı bir düzenmiş gibi lanse edilirdi. Sosyalizmin birinci ve en önemli şartının halkların ve ülkelerin kendi kaderlerini tayin etme hakkı olduğu söylenirdi. Bu yutturmaca, iletişim ve internette yaşanan gelişmeler sayesinde, 1991 yılında Sovyetler birliğinin yıkılması ile birlikte son bulmuş, Asıl Emperyalist devletlerden birinin kapalı kutu olan Rusya olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü o zamana kadar bu devletler topluluğunun içerisinde yaşanan insanlık dramları, asimilasyon politikaları ve sömürüler çok dillendirilmiyordu. Tek tük bildirimler de gereken desteği bulmuyordu.
Rusya’nın Çeçenistan, Kırgızistan, Kırım’da yaptığı işgal ve el koymalarını göz önüne getirirsek, asıl emperyalist devletlerden birinin ve en büyüğünün bu devlet olduğu görülmez mi? Donbası işgali, son örneği. Arnavutluğu işgal girişiminin izahını kim nasıl yapar merak ediyorum. Hani halkların ve ülkelerin kendi kaderini tayin hakkı? Nasıl ki Amerikanın ve batılı devletlerin Afrika’da Asya’da, Batı ve Güney Amerikada yaptıkları sömürü ise, Rusyanınki de sömürüdür ve ret edilmesi gerekir. Arnavutluğun bir birliğe üyeliğe talip olması, Rusyanın işgal sebebi olamaz. Rusyanın işgalin durması için öne sürdüğü şartlara bakarmısınız? – Natoya girmeyeceksin, -Donbas bölgesinde kurulan devletleri tanıyacaksın – Avrupa birliğine girmeyeceksin sanki karşısındaki devlet bağımsız değil de kendi sömürgesi. Batılı devletlerin tutumu, gayri ciddi ve resmen Arnavutluğu parçalaması için Rusyanın önüne atmışlardır. Hep yaptıkları gibi, bunlara güvenip yola çıkanda hata…
Aslında kısa zaman önce, Suriye’de Amerikanın bıraktığı yere Rusyanın, Rusyanın bıraktığı yere Amerikanın girmesi de, el koyması da bunun açık örneği değil mi?
Şunu da belirtmek gerekir. Sovyetler Birliğinin dağılmasının sebeplerinden bir diğeri de, artan yolsuzluk, vurgun ve polit büronun usulsüzlüklerinden kaynaklı maddi manevi çöküşten dolayı, teknolojinin yenilenememesi, insanlara gereken refah ve yaşam şartlarının sağlanamamasıdır. Hal böyle olunca dağılmadan sonra teknolojinin yenilenmesi, yeni gelişmelerin finansmanı ve tekrar süper güç olmak için gereken zenginliği, maden ve yer altı zenginliği olan komşu devletlerden sağlamak için el koyup, kendine yakın bir hükümet getirip sömürüyü devam ettirmek gerekiyordu Rusyada şimdi tam bunu yapıyor.
Bir başka yazıda buluşmak üzere kalın sağlık ve esenlikle..