31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerine katılmaya hak kazanan otuz altı siyasi parti var.
Bu siyasi partiler 81 il, 922 ilçe ve 399 belde olmak üzere toplam 1393 belediye başkanlığını kazanmak için yarışacaklar.
“Benim de adım olsun, namım yürüsün” diyerek bağımsız aday olanları saymazsak, partili 30 bin insan belediye başkanı olabilmek hayaliyle yatıp kalkacak,
Belediye Meclis Üyelikleri için ise ortalama 700 bin aday mücadele edecek,
Beşer adaydan hesaplasak 250 bin kadar da muhtar adayı var.
Genel duruma baktığımızda, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve muhtarlık için ortalama 1 milyon adayın yarışacağını görüyoruz.
Genel nüfusumuzun neredeyse seksende biri herhangi bir makama aday!
Her seksen kişiden biri aday!
Siyasetçilerimizin hepsi “hizmet aşkı” ile yanıp tutuştuğu için aday olduğunu söylüyor.
Bahsi geçen öylesine büyük bir “aşk”ki, bu aşk uğruna hepsi gecesini gündüzüne katmış, köy, köy, mahalle, mahalle, ev, ev geziyor, cenazelerde ağlıyor, düğünlerde oynuyorlar…
Zenginler için lüks otellerin restoranlarında yemek davetleri düzenliyorlar, fakirler için iftar çadırları kuruyorlar…
Aile, aşiret, hemşeri derneklerinden tutun da, patlamış mısır sevenler derneğine varıncaya kadar bütün sivil toplum kuruluşlarını büyük bir ciddiyetle ziyaret ederek destek istiyorlar…
Ülkemizde 13 milyon emekli insanımız aylık 10 bin lira maaşla ve 7 milyon insanımız da 17 bin lira asgari ücretle açlık sınırını sürekli ihlal etmekteyken,
Kamu işçi ve memurları açlık ile yoksulluk sınırı arasında gel-gitler yaşamaktayken,
Milyonlar veli çocuğu okula giderken cebine bir simit parası koyamazken,
İnsanımız gıda, giyim hatta sağlık ile ilgili ihtiyaçlarını bile sürekli ertelemekteyken,
Tatil, eğlence, gezi veya memleket ziyaretlerinin hayali bile kurulamazken,
Yani ülke nüfusunun önemli bir oranı yokluk ve yoksulluk içinde kıvranmaktayken,
Türk milletine ve devletine hizmet aşkıyla alev alev yanan siyasetçilerimiz, “kutlu” hedeflerine ulaşabilme adına, afiş, flama, pankart, taşıt giydirme, bina giydirme, billboard, el ilanı, bebelere oyuncak, yetişkinlere kahve, gazete ve televizyon reklamları, miting, konser, yemekli toplantı gibi propaganda kalemlerine milyonlarca lira harcıyorlar.
Ferhat, Mecnun veya Kerem kendi sevdalarının büyüklüğü ile övünseler de, bizim aşkımızın üzerinde aşk tanımayız deseler de, hiçbiri siyasetçilerimizin hizmet aşkıyla boy ölçüşemezdi.
Ferhat, Şirin’e kavuşabilmek uğruna dağları delmişti.
Mecnun, Leyla’ya kavuşabilmek uğruna çöllere düşmüştü.
Kerem, Aslı’ya kavuşabilmek uğruna yanarak kül olmuştu.
Ama siyasetçilerimiz öyle mi?
Hiçbir beklenti içinde olmadan hatta sırf bizlere hizmet edebilmek uğruna, şehrimize hizmetçi olabilmek uğruna bütün birikimlerini saçıp savuruyorlar.
Asla bir karşılık beklemiyorlar!
Şimdi Ferhat, Mecnun veya Kerem’in aşkı mı daha büyük, yoksa siyasetçilerimizin hizmet aşkı mı daha büyük?
Kaleminize yüreğinize sağlık İmam Hüseyin Savaş R..Kaleminize yüreğinize sağlık İmam Hüseyin Savaş Reis Kardeşim. Müsade ederseniz bir başka açıdan olaylara bakacağım. Seçilenlere siyasetçilere yönetenlere bu kadar yük yüklüyorsun ve faturayı onlara kesiyorsun. Bence biraz haksızlık olmuyormu? Siyasetçiler yaklaşık 50 Milyon seçmen oy verirken oy verdiği adayları tanımıyor mu ? Evet seçmen bilerek isteyerek oy veriyor. Seçmenin talebi nedir ? İyi kötü önemli değil. Benim adamim ağam paşam gelsin koltuğa otursun. Peki seçmenin Hakkaniyet Vicdan Merhamet Adalet Ehliyet Liyakat Meşveret Maslahat Emanet İlkeleriyle yönetilecek bir sistem talebi var mı ? El cevap yok. Maalesef. Bu taleplerin olması için seçmende 1. Planda Hakkaniyet Vicdan Merhamet Adalet talebi olmalı ? O talepte yok. Niçin yok ? Çünkü insanların 1. Önceliği menfaat. Çıkar. Benim adamım olsun. Kendi menfaati. Ahlak kalmamış. Birde cehalet var çok şükür her şeyi biliyorsun. İşte sonuç Ahlaksızlık ve cehalet diz boyu. Kendi menfaatine başka bir şey düşünmeyen insanlar. Rabbim insanlara verdiğin akıl beyin idrak nimetini kullanmayı nasip et. Feraset ve Basiret ver. Uyandır. Selamlar ve Saygılarımla. Allaha emanet olun Mehmet Gümüş