Neleri hayal ettim ve yaptım.
Neleri hayal ettim de yapamadım.
Neleri hiç istemediğim halde yaptım.
Yaşamımızda sorguladığımız bu sorular kimilerini mutlu,kimilerini mutsuz kılmıştır.İstediklerimizi yapmak bizi mutlu kıldığı gibi,yapamamak da mutsuz kılmıştır.Hayallarimiz ve isteklerimiz gerçekleşmemesinden dolayı bıkkınlık,bezginlik gibi kavramlarla tanışmak zorunda kaldık.İstediklerimizi hayata geçirirken ya tökezledik,ya yarı yolda geriye döndük.Bazılarımız başardı veya başardığını zannederek yaşamla hesaplaşmadı.Geçmişi hatırlayıp pişman olmak yerine dersler çıkabildik mi?.
Varlığımızı artırdık ama değerlerimizi kaybettiğimizi unuttuk.
Hayata yılları ekledik ama yıllara hayatı katamadık.
Zamanın farkında olduk ama hayatın farkında olduk mı?
Farkına vardıktan sonra bir şeyler yapabilme gücünü neden kaybettik.
Anlamaya çalıştıkça neyi anlayacağımızı anlamaz olduk.
Yaşamı,yaşanacak hayat olarak algılayamazsan uçar gider,koşsan da tutamazsın.
Nasıl savaşta ilk kaybedilen şey masumiyet olursa,yaşamızı sürdelebilmek için ilk kaybettiğimiz şeyin kendi doğrularımız olduğunu farkedemedik.Kaybetmeye başladıktan sonra,yanlışlıklarımızın faturasını başkalarına yükleyerek kolaya kaçtık.
Bir su bardağının bir su kaynağından alacağın sadece bir bardak su olduğunu anlayamadık.'O su kaynağı sadece benimdir',bencilliğine düştük.Kendi yeterliliğimizi anlamadan,sınırlarlarımızı zorlayarak yanlış yerlerde dolaştık.Yanlış yerlerde dolaşmamızın sebeplerini şanssızlık veya başka nedenlere bağladık.
İstediğini yapamamak,yaşamın çoğu kez sana yüklediği sorumluluklardan kaynaklanır.
Yaşam bize neleri yapabilirsiniz veya yapamazsınız gibi öğrettiler sunmuştur.Biz hala çaresizlikten bahsediyorsak 'öğrenilmiş çaresizlik' olgusu ile mi teselli buluyoruz.
Ne yapacağız
Ya hayallerimizi,isteklerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Ya da yaşamın olağan akışının bize dayattığı,istemediğimiz şeyleri yapmaya devam edeceğiz.
Veya yaşamdan ders alarak yeni yol haritası çıkaracağız.
Şayet bu yaşam oyununda baş aktör isek,kendimiz karar vereceğiz.Kararları başkalarına bıraktığımız zaman herşey yine eskisi gibi olacaktır.Hayatın akışına bıraktığımız zaman,başımıza gelecek olan olaylardan dolayı kimseyi suçlamaya hakkımız olmadığını bilmeliyiz.Bunun,kendimizle ve yaşamla hesaplaşmanın ilk raundu olduğunu anlamamız lazım.Ya kendimizle çatışacağız,ya da hayallerimizi beynimizde sanallaştırmaya devam edeceğiz.