Şanlıurfa'nın simgesi olan ve tarihin sıfır noktası olarak adlandırılan Göbeklitepe, yüksek giriş ücretleri nedeniyle eleştirilmeye devam ediyor. 20 yıldır Şanlıurfa’da yaşayan Ahmet Çiftçi’nin açıklamaları ise gündem oldu.

Ahmet Çiftçi, yaptığı açıklamada, “Ben Göbeklitepe’yi hiç gezmedim çünkü giriş ücreti çok pahalıymış. 20 yıllık Şanlıurfalı olmama rağmen daha gidip görmedim. Bu fiyatlar olduğu sürece de görmeyi düşünmüyorum. Bunun dışında dolar üzerinden de satış yapıyorlarmış, burası yurtdışı mu? Bizim gidip görebileceğimiz tek bir yer var, orası da Balıklıgöl’dür,” diyerek duruma tepki gösterdi.

Yüksek Ücretler Yerel Halkı Zorluyor
Birçok Şanlıurfalı, Göbeklitepe gibi bir dünya mirasının yerel halk için erişilebilir olması gerektiğini savunuyor. Yüksek giriş ücretleri ve dövizle yapılan satışlar, özellikle yerel halk arasında memnuniyetsizlik yaratıyor.

“Balıklıgöl Haricinde Gidecek Yerimiz Yok”
Ahmet Çiftçi’nin, “Balıklıgöl haricinde gidip görecek yerimiz yok,” sözleri dikkat çekti. Tarihi zenginlikleriyle bilinen Şanlıurfa’da, yerel halkın bu kültürel miraslara erişiminde yaşadığı zorluklar tartışılmaya devam ediyor.

Mahmut Deniz’den Tepki: “Göbeklitepe ve Şanlıurfa Kalesi Bizim İçin Ulaşılmaz Oldu”

Şanlıurfa'nın tarihi zenginlikleri arasında yer alan Göbeklitepe ve Şanlıurfa Kalesi, yüksek giriş ücretleri nedeniyle özellikle yerel halk tarafından eleştiriliyor. 21 yaşındaki Şanlıurfalı Mahmut Deniz de bu durumu dile getiren isimlerden biri oldu.

Mahmut Deniz, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Göbeklitepe’ye hiç gitmedim ve 21 yaşında olmama rağmen Şanlıurfa Kalesi’ne dahi çıkmadım. Bilet fiyatları ücretli yapılmadan önce yasak getirmişlerdi, sonra da zaten ücretli yapıp fiyatını yükselttiler. Demem o ki, ben bir Balıklıgöl’ü biliyorum, bir de Bozova’yı biliyorum.”

Mahmut Deniz’in sözleri, özellikle gençlerin bu tarihi mekanlardan yararlanmasının giderek zorlaştığını vurguluyor. Göbeklitepe ve Şanlıurfa Kalesi gibi önemli turistik alanların yüksek ücretler nedeniyle yerel halk için erişilemez hale gelmesi eleştirilere neden oluyor.

Mahmut Deniz, açıklamasında Balıklıgöl ve Bozova’nın daha ulaşılabilir olduğunu belirtti. Bu bölgelerin, bölge halkı tarafından daha kolay gezilebilir olduğunu ifade ederken, diğer tarihi mekanların ise fiyatlar nedeniyle geri planda kaldığını dile getirdi.

Göbeklitepe1

Göbeklitepe’de Ziyaretçi Sayıları Dalgalanıyor: 2022'de Rekor, 2023'te Deprem ve Selin Etkisi

Tarihin sıfır noktası olarak anılan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, ziyaretçi sayılarında yıllara göre dikkat çekici dalgalanmalar yaşadı.

2018'de üst koruma çatısı yapım çalışmaları nedeniyle kısmen ziyarete kapalı olmasına rağmen yaklaşık 70 bin kişi tarafından ziyaret edilen Göbeklitepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’u “Göbeklitepe Yılı” ilan etmesiyle büyük bir ilgi gördü. Bu dönemde ziyaretçi sayısı 412 bin 378’e ulaştı.

Göbeklitepe2

Pandemi Yıllarındaki Düşüş
2020'de salgın nedeniyle ziyaretçi hedefini tutturamayan Göbeklitepe, sadece 197 bin 912 kişiyi ağırladı. Ancak 2021'de 567 bin 453 ziyaretçiyle pandeminin etkilerinden sıyrılarak 4 yılın en yüksek rakamını gördü.

2022’de Ziyaretçi Rekoru Kırıldı
Tarihi ören yeri, 2022 yılında tam 850 bin misafire ev sahipliği yaparak ziyaretçi rekorunu kırdı. Bu rakam, Göbeklitepe’nin hem ulusal hem de uluslararası arenada ilgi odağı olduğunu bir kez daha kanıtladı.

2023’te Deprem ve Selin Etkisi
Ancak 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler ve Şanlıurfa’da meydana gelen sel felaketi, bölgeyi olumsuz etkiledi. Bu nedenle Göbeklitepe’nin ziyaretçi sayısı 317 bin 253’e geriledi.

2024 Yılında Yeniden Yükseliş
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Göbeklitepe, 2024 yılında tekrar toparlanma sinyalleri verdi. Geçen yıl ören yerini 709 bin 643 kişi ziyaret ederek, Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müze ve ören yerlerinden biri olmayı başardı.

Tarihe Yolculuk Devam Ediyor
Göbeklitepe, tarihi ve kültürel önemiyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ağırlamaya devam ederken, 2024'te de yeni rekorlara ulaşması bekleniyor.

Göbeklitepe3

Göbeklitepe: Dünyanın En Eski Tapınma Merkezi Tarihe Işık Tutuyor

12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihini değiştiren Göbeklitepe, hem şaşırtıcı anıtsal mimarisi hem de barındırdığı sırlarla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Şanlıurfa’nın Harran Ovası’na hakim Örencik Köyü yakınlarındaki bu benzersiz arkeolojik alan, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’u “Göbeklitepe Yılı” ilan etmesiyle dünya çapında büyük ilgi gören bu kutsal alan, tapınma merkezi olarak insanlık tarihinin yerleşik yaşama geçiş sürecindeki dini inanışların önemini gözler önüne seriyor.

Tarih Öncesine Açılan Kapı

Göbeklitepe'deki kazılar, 1995 yılında Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt tarafından başlatıldı ve 20 yıl boyunca devam etti. Kazı alanında ortaya çıkan bulgular, Neolitik Çağ’a dair pek çok bilgiyi altüst etti. Yerleşim yeri olarak kullanılmayan Göbeklitepe, avcı-toplayıcı yaşamdan tarım ve hayvancılığa geçişte dini ritüellerin etkisini gözler önüne seriyor.

Varlığını M.Ö. 8 bin yıllarına kadar sürdüren bu inanış merkezi, sonrasında terk edildi ve bir daha başka bir amaçla kullanılmadı.

Bakırcı Usta, Mesleğin Geleceğinden Endişeli Bakırcı Usta, Mesleğin Geleceğinden Endişeli

T Formlu Dikilitaşlar ve Sırlarla Dolu Sembolizm

Göbeklitepe'nin en dikkat çekici buluntuları arasında 6 metre yüksekliğe ve 40 tona varan ağırlığa sahip “T” şeklindeki anıtsal dikilitaşlar (steller) yer alıyor. Bu dikilitaşlar, 10-12 taşlık dairesel düzenlemeler halinde dizilerek taş duvarlarla örülmüş kapalı alanlar oluşturuyor.

Kazılar sonucu bu alanlardan altısı gün yüzüne çıkarılmış olsa da, jeomanyetik ölçümler Göbeklitepe'de en az 20 böyle alan olduğunu ortaya koyuyor. Dikilitaşların üzerindeki insan, hayvan ve soyut sembollerle işlenmiş rölyefler, Neolitik sanatın en eski örnekleri olarak tarihe ışık tutuyor. Gövdelerinde el, kol ve parmak motifleri bulunan taşlar ise stilize insan figürleri olarak yorumlanıyor.

Göbeklitepe Ziyaretçilerini Bekliyor

Göbeklitepe'de kazı alanına servislerle kolayca ulaşılabiliyor. Girişte sunulan animasyonlar ve bilgilendirmeler ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. A, B, C ve D olarak bölümlendirilen kazı alanı, üstü koruma çatısı ile kaplanmış yürüyüş güzergahından izlenebiliyor.

Dünyanın bilinen en eski ve en büyük tapınma merkezi Göbeklitepe, keşfetmek isteyenleri tarihin derinliklerine davet ediyor. Bu benzersiz yer, bir kez daha insanlık tarihinin bilinmeyen sayfalarını aydınlatmaya hazır!

Kaynak: ŞANLIURFA GAZETESİ