Dünyada olduğu gibi Türkiye’de çocuktan büyüğüne kadar telefon bğımlılığı dikkat çekiyor. Şanlıurfa’da yolda yürürken gençlerin önüne bakmadan cep telefonlarından sosyal medyada dolaştıkları, karşısında babalarının ve kardeşlerinin gelmesini daha görmedikleri bazılarının çukurları düştüğünü görüyoruz. Toplu ulaşım araçlarında ,hatta evlerde aile bireyleri daha bir biriyle konuşmuyor herkes internette dolaşıyor. Bununla ilgili bir çok araştırmalar kamuoyuna yansıyor.uzamlar ise internetin ruh sağlığına zararları konu etmesi dikkatimi çekti. Günümüzde internet kullanımının yaygınlaşması, internete girme yaşının okul öncesi dönemlere kadar düşmesine neden olduğu, İnternet kullanım süresi günde 2 saati aştığında ruhsal sağlık sorunları ortaya çıktığı , İnternetin gereğinden fazla kullanılmasının akademik başarıyı da olumsuz etkiliyor. Okul öğrencilerinin teknoloji ile ilişkilerinde, bugünün gençleri sık sık hem kurbanlar hem de suçlular olarak nitelendirilebilir. Bir yandan internet ve bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerin bilgiye ulaşmalarını, araştırma yapmalarını, problem çözme, kritik düşünme gibi kişisel gelişimlerini destekleyen teknolojik bir farklılık olarak değerlendirilirken, aynı zamanda aşırı, kontrolsüz, amacı dışında ve bilinçsiz kullanım yönü ile kaygılara ve korkulara neden olmakta, kişisel becerilerin gelişmesini negatif etkilendiği düşünülmektedir. İnternet kullanım süresi arttıkça çocuk ve gençlerde yalnızlık, sosyal yalıtım, saldırganlık gibi duygusal ve davranışsal sorunların daha fazla görüldüğü, genel sağlık düzeylerinin düştüğü ve depresif belirtiler görülme oranının artırdığı saptandı.
Bu nedenle insanların internete gerektiği kadar girmesi gerektiğini ne kadar söylesek de boş alışkanlık almış başını gidiyor. Bağımlılık ile işyerlerinde verim de düşüyor.