AK Parti hükümetinin en büyük eksiği idareci bulamaması veya bulduğu idarecilerin kendi fikir ve düşüncelerine aykırı olması nedeniyle onlarla çalışmaması olarak görünüyor.

Şöyle ki;

İdarecileri seçerken gerçekten idareci vasfı taşıyan zeki kişiler değil de görüş ve düşüncelerinin partiye yakın olmasına dikkat ediyor.  Bu yaklaşımda partinin ister istemez oy kaybına neden oluyor.  Bir kurumun Müdürü işine ne kadar hakim ve idareci ise o denli sevilir ve sayılır, tam tersi durumlarda ise toplumun her kesiminden tepki toplar. Çalışanlar böyle bir idareciden kurtulmak için seçimlerde farklı arayışlara girerler.

Her platformda insan haklarına, hakka ve hukuka verdiği önemi dile getiren AK parti neden kurumlardaki “Görevde Yükseltme Yönetmeliği”ni uygulamaz anlamakta zorluk çekiyorum. Siyaset kurumlardan uzaklaşmadıkça kötü idareciler görmek zorunda kalacağız. Halbuki Görevde Yükseltme Yönetmeliği kamu kurumlarında sınav sonucunda başarılı kişileri idareci yapmak için çıkarılmış bir yönetmelik. Sınavda başarı göstermiş ve bileğinin hakkıyla göreve gelmiş birine kim itiraz edebilir, kim verdiği kararlardan şüphe duyar ki

Ak Parti hükümeti kurar kurmaz ilk işi kadrolaşmak oldu, olabilir her parti kendine yakın olanlarla çalışmak ister ama bunu yaparken kurum içinden gelen zeki ve işi bilen kimseleri atamak hem kurumlara hem de partiye itibar ve oy kazandırmaz mı?

AK Partinin bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor.  Geçmiş hükümetlerin oy kaybına neden olan bu yanlışlığa AK Partinin düşmemesini temenni ediyorum.

Atanan herkes atandığı yerde hükümetin temsilcisi gibidir. Yaptığı her iş aldığı her karar hükümeti dolayısıyla partiyi bağlar. İyi kararlarda oy toplar kötü kararlarda oy kaybına neden olur. Bunun örneğini yakın tarihimizde gördük. Bazılarının yaptığı olumsuz icraat ve söylemler hükümetin 9 milletvekili çıkardığı Şanlıurfa’da, Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmesine neden oldu.

Siyaset, siyasetçinin işidir.

Başbakan HSYK’ya hitaben "Siyaset yapmak isteyen cübbesini çıkarsın, gelsin siyaset meydanına" diyor. Aynı sözü belki de bulunduğu makamı işgal edip siyaset güden her kesime söylemek gerekiyor.

Siyasetten uzak mutlu ve huzurlu günler geçirmeniz dileğiyle…