Hükümetler bir çok stratejik ve milli kalması gereken kurumları da özelleştirdi. Telekom’un özelleşmesi, Elektrik dağıtımının da özelleşmesi ile savaş ve olağanüstü hal durumlarında bu kurumların ne kadar önemli olduğunu söylememize gerek yok. Elekrik+internet ve haberleşme gibi yaşamın bir parçası olan kurumlar özel sektörün elinde bulunuyor. İşte Büyükşehir Belediyesinin eski elektrik borcundan dolayı elektriklerin kesilmesi ile Şanlıurfa halkı mağdur oldu. Devletin elinde olsa idi bu olurmu du ? hayır. Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’de DEDAŞ'la yapılan anlaşma gereği ödemelerin başladığını ve buna rağmen bir takım enerji kesintilerine gidilerek içme suyunda yaşanan sıkıntının halkı mağdur ettiğini , saha personelinin keyfi enerji kesintisi uygulamasına karşı vatandaşlara seslenerek, "Halkımız kesinlikle buna müsaade etmesin" açıklaması ise elektriğe bağlı su kesintisinin olması durumunda DEDAŞ ile vatandaşlar arasındaki iplerin kopacağını göstermektedir. Bu tehlikeli bir durumdur. 46 milyon lira borcun tabiî ki zamana yayılması ile ödenecektir. Şimdiye kadar devletten ve kamudan kimsenin alacağı kalmamıştır. DEDAŞ, keyfi elektrik kesintisi yaparak vatandaşları mağdur ettiği takdirde halkın nezdinde iyi imaj bırakmayacaktır. Varsa alacağın Büyükşehir’i icraya ver. Gelirlerine el koy. Ama keyfi uygulama yapıp halkı mağdur etme. Milyonlarca insanı susuz bırakmak kimsenin haddine değildir. Bu olayla ilgili mutlaka inceleme-araştırma ,kasıt varsa adli mercilere suç duyurusu yapılmalıdır.