Çanakkale savaşlarını ve emperyalist ülkelerin üstün savaş gücüne karşı bir milletin kanları ile bize miras bıraktığı bu ülkeyi bundan sonra nasıl koruyacağımızı bilmemiz için her kesin mutlaka gidip Çanakkale görmesi gerekir. Tüm İslam coğrafyasından gelip şehit olanlar niçin şehit oldu. Eğer Çanakkale geçilse idi belki şimdi bizde Doğu Türkistan gibi olurduk. Çin bayrağı altında ve esaret altında ezilen adları değiştirilen, namaz kılması yasaklanan, derileri yüzülen, işkence ile öldürülen, ezan okunması yasak olan Doğu Türkistan Türkleri'nin nüfusu 1940'lı yıllarda 7 ila 8 milyon civarında iken 1940'lı yılların ortalarında Çin'in nüfusu 450 milyon olarak verilmişti. Bugünkü Çin nüfusunun 1.200.000.000'a geldiği, yani iki misli daha çoğaldığı göz önüne getirilirse, aynı hesapla Doğu Türkistan Türkleri'nin de iki misli artması ve bugünkü nüfuslarının 24 - 25 milyon civarında olması gerekmektedir. Fakat, gelen bilgilere göre Doğu Türkistan'da 40 milyona yakın insanın yaşadığı bilinmektedir. Son yıllarda Çin yönetiminin, çeşitli bahanelerle, bilhassa kalifiye eleman, teknik ve askeri personel adı altında getirdiği ve hala da getirmeye devam ettiği Çinli insanların aileleri ile birlikte 10 milyonu geçtiği belirtilmektedir. Bu nüfus kaydırması ile Çin'in Doğu Türkistan Türkleri'ni asimile ve azınlıkta bırakma siyaseti takip ettiği acı bir şekilde görülmektedir. Eğer bugün minarelerden ezan susmuyorsa, al bayrağımız dalgalanıyorsa ecdadın emperyalist ülkelere karşı yurt genelinde verdiği mücadele iledir.

Çanakkale’de seyit onbaşının mermiyi nasıl kaldırdığını, siperleri, kullanılan silah örneklerini, Urfa’dan ,Antep’ten, Maraş’tan, Bingöl’den, Van’dan, Muş’tan, Halep’ten, Şam’dan, Azerbaycan’dan, Bosna’dan velhasıl tüm İslam coğrafyasından gelen şehit olarak yan yana yatan bu şehitlerimizin görülmesi ile Türk, Kürt, Arap, Çerkez olmak üzere birlikte İngiliz, Fransız ve diğer emperyalist ülkelere karşı savaştığını geleceğimiz gençleri Çanakkale'ye göndererek bu vatan bu bayrak için vatansever gençlerin yetiştirilmesi katkı sağlayan başta Şanlıurfa Valimiz Güngör Azim Tuna, Haliliye Beyediye Başkanı Fevzi Demirkol, Büyükşehir Belediye Başkanı Av.Nihat Çiftçi başta olmak üzere diğer belediye başkanlarımıza ve katkısı olanlar teşekkürü bir borç biliyoruz demek bize düşer. Bu etkinlikler için harcanan para sonuna kadar helaldir. Parayı her zaman kazanırız ama gençleri kaybedersek kazanmamız çok zordur. Türkiye Cumhuriyetinde ilelebet ezan susmayacak, kanlarımızdan oluşan al bayrak ise ülkenin her karışında dalgalanacak ve emperyalistlere karşı birlik ve beraberlik içinde her türlü saldırılarına karşı koyacaktır.