Glokomun, göz içi basıncının yükselmesi sonucu göz sinirlerinde hasara yol açarak görme kaybına neden olabilen, sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Ulutaş, hastalığın erken tanısının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Glokom Risk Faktörleri
Glokom için risk altında olan kişilerin, göz içi basıncı yüksek olanlar, ailesinde glokom öyküsü bulunanlar, diyabet hastaları, yüksek ya da düşük kan basıncı olanlar, kalp damar hastalıkları bulunanlar ve sigara kullananlar olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ulutaş, ayrıca 40 yaşın üzerindeki kişilerde riskin arttığını, ancak 60 yaş üzerindeki bireylerde bu riskin daha fazla görüldüğünü belirtti. Yüksek miyopi ve hipermetropisi olanlar, kortizon kullananlar ve göz travması yaşayanlar da glokom açısından risk altındaki diğer gruplardır.
Glokomun Belirtilerine Dikkat Edin
Glokom genellikle belirti vermeyen, sinsi seyreden bir hastalık olduğundan, erken evrelerde fark edilmesi zor olabilir. Ancak hastalık ilerledikçe görme alanı daralması, gece görme güçlüğü, görme bozuklukları ve bazen ani göz ağrıları, mide bulantıları ve kusma gibi belirtiler görülebilir. Bu tür belirtiler görüldüğünde, hastaların hemen bir göz hekimine başvurması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ulutaş, bu tür acil durumlarda tedaviye hızlı başlanmasının önemine dikkat çekti.
Glokomun Kesin Tedavisi Yok, Ama Kontrol Edilebilir
Glokomun kesin bir tedavisi olmadığını ifade eden Doç. Dr. Ulutaş, tedavi amacının hastaların mevcut görmelerini korumak ve hastalığın ilerlemesini durdurmak olduğunu belirtti. Tedavide genellikle göz damlaları kullanılır. Ancak göz içi basıncı damlalarla kontrol altına alınamadığında, lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gibi seçenekler devreye girmektedir.
Göz Muayenesini İhmal Etmeyin
Glokomdan korunmak ve erken teşhis koyabilmek için düzenli göz muayenelerinin büyük önem taşıdığını belirten Doç. Dr. Ulutaş, özellikle 40 yaşından sonra göz muayenelerinin düzenli yapılması gerektiğini vurguladı. Ailede glokom öyküsü bulunanlar ve risk faktörleri taşıyan bireylerin daha sık muayene olmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca şeker hastalığı, yüksek ya da düşük tansiyon gibi sistemik hastalıkların düzenlenmesi ve gözlerin yaralanmalardan korunması gerektiğine de dikkat çekti.