Omurganın anormal eğriliği ile karakterize edilen bu rahatsızlığın, erken teşhis edilmediği takdirde ilerleyerek duruş bozukluklarına ve hareket kısıtlılıklarına yol açabileceğini belirtti.
Skolyoz Belirtileri ve Erken Teşhisin Önemi
Skolyozun genellikle ergenlik döneminde ortaya çıktığını ve hastalığın erken evrede tespit edilmesinin tedavi başarısını büyük ölçüde artırdığını vurgulayan Op. Dr. Temiz, ailelerin çocuklarının duruşlarını yakından gözlemlemeleri gerektiğini söyledi. Skolyozun yaygın belirtileri arasında:
- Omuz seviyelerinde eşitsizlik,
- Sırt ve belde asimetri,
- Duruş bozukluğu,
- Bel ve sırt ağrıları bulunuyor.
Bu belirtilerden biri ya da birkaçının fark edilmesi durumunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmasının önemine dikkat çeken Op. Dr. Temiz, skolyozun ilerlemesini önlemek için erken teşhisin kritik olduğunu belirtti.
Skolyoz Tedavisinde Farklı Yöntemler Kullanılıyor
Skolyoz tedavisinde uygulanacak yöntemin, hastalığın şiddetine ve hastanın yaşına bağlı olarak değiştiğini belirten Op. Dr. Temiz, hafif skolyoz vakalarında düzenli takip ve fizyoterapinin yeterli olabileceğini, ancak ilerleyen durumlarda korse tedavisi veya cerrahi müdahalenin gerekebileceğini ifade etti.
Özellikle 10-16 yaş aralığındaki çocuklarda ve kız çocuklarında daha sık görülen skolyozun erken teşhis edilmesi, çocukların sağlıklı bir omurga yapısıyla yetişkinliğe adım atmalarını sağlıyor. Bu nedenle aileler ve öğretmenlerin çocuklardaki duruş bozukluklarını fark ettiklerinde bir uzmana danışmaları büyük önem taşıyor.
Düzenli Kontroller Önemli
Omurga sağlığının korunması için düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Temiz, erken müdahalelerin ilerleyen yıllarda oluşabilecek kalıcı sağlık sorunlarını önleyebileceğini belirtti. Çocukların omurga sağlığını korumak için düzenli taramalar ve kontrollerin yapılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.