Küresel büyümenin kısa ve orta vadeli dönemle iyileşme sinyallerine rağmen geçmiş döneme göre düşük kalmaya devam ettiğini belirten Ardıç, şunları kaydetti:
“Küresel enflasyonun 2024 yılında yüzde 5,8; 2025 yılında ise yüzde 4,3 seviyesine düşmesi beklenirken, gelişmekte olan ülkelerde dezenflasyon sürecine yönelik hizmet ve gıda enflasyonu başta olmak üzere riskler hala devam ediyor. Küresel enflasyonun 2025'te tahminlerin altında yavaş bir iyileşme sürecine girmesi öngörülüyor. Bu öngörü, merkez bankalarının, para politikasını gevşetme konusunda temkinli kalmaya devam edeceklerini gösteriyor. Diğer yandan, artan borç ve yüksek faiz baskıları büyümeyi tehdit ederken; küresel piyasalar, sıkılaşan finansman şartları sebebiyle daha oynak ve kısıtlayıcı bir seviyede kalıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun Eylül 2024 anketine katılanların yüzde 54'ü, gelecek yıl ekonomik durumunun değişmeyeceğini belirtirken, yüzde 37'si ise zayıflama bekliyor. Diğer taraftan, Trump'ın seçimleri kazanmasıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin gelecekteki mali, parasal ve ticaret politikaları şekillenirken, bunun küresel çapta da yansımaları ortaya çıkacaktır. Yüksek tarifeler ve korumacılık önlemleriyle uluslararası pazarlarda rekabet zorlaşacak, küresel büyüme ivme kaybedecektir.”
“Enflasyon düşecektir ama ne pahasına düştüğü çok daha önemli”
Sanayi üretiminde daralma olduğunu ifade eden Ardıç, şu ifadelere yer verdi:
“Eylülde aylık yüzde 1,6'lık artışa rağmen yıllık bazda yüzde 2,4 oranında düştü ve 6 aylık daralma serisi devam etti. Ara ve sermaye malı üretim ve ithalatındaki zayıflama önümüzdeki dönem üretim için hiç iyi sinyaller vermiyor. Bu karamsar tabloya rağmen olumlu bir gelişme ise ocak ayında 90,3'e kadar düşen yüksek teknoloji endeksinin eylülde 124,8'e çıkarak son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaşması oldu. Sanayi üretimindeki daralmada; ana ihracat pazarlarımızın başında gelen Avrupa ekonomisindeki durgunluk ve son dönemde uygulanan sıkılaştırma adımlarının etkili olduğu görülüyor. Sanayi üretiminin öncül göstergesi olan imalat PMI üst üste yedinci ayda 50 eşik değerinin altında kaldı. Üretim, yeni siparişler, istihdam, satın alma faaliyetleri, neredeyse bütün sektörlerde daralma gözlemliyoruz. Gıda hariç tüm sektörler eşik değer olan 50'nin altında. Merkez Bankası son para politikası toplantısında 8'inci kez politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için uygulanan bu sıkı para politikasına desteğimizi daha önce de açıklamıştık. Enflasyon düşecektir, bundan şüphemiz yok ama ne pahasına düştüğü çok daha önemli. Enflasyonla mücadelede yaşanan tahribatı minimuma indirecek tedbirlerin devreye alınması, özellikle de üretimin devamlılığına yönelik desteklerin sağlanması son derece elzemdir. Mevcut tabloyu destekler mahiyette, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin ekim ayı açılan ve kapanan şirket istatistikleri raporuna göre; 2024'ün ilk 10 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 12,2 azalırken, kapanan şirket sayısı ise yüzde 1,2 artmıştır. 2023 ile 2022 yılını kıyasladığımızda ise kurulan şirket sayısı yüzde 16,2 azalmış, kapanan şirket sayısı ise yüzde 27,5 artmıştır. Yani şirketlerimizi kapatıyoruz ama yerlerine yenisini açamıyoruz."
“Ar-Ge harcamalarında Ankara'mız Türkiye'nin lideri oldu”
Ankara'nın cumhuriyet tarihinde sanayi üretiminde rekor kırdığını belirten Ardıç, şunları kaydetti:
“Son 12 ayda 262 milyar dolar ihracat yaparak cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Diğer taraftan dış ticaret dengemizde 31,1 milyar dolar iyileşme yaşandı. Bu iyileşme ithalatımızdaki düşüşten kaynaklanıyor. İthalatımız neden düşüyor? Çünkü yavaşlayan sanayimizin, yurt dışından aramalı ve sermaye malı talebi azalıyor. Buna rağmen, tüketim malı ithalatımız ise hız kesmeden artmaya devam ediyor. Yılın ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre aramalı ithalatımız yüzde 12,9, sermaye malı ithalatımız ise yüzde 1,6 azalırken, tüketim malları ithalatımız yüzde 13,5 arttı. Son gelen verilere göre uzun zaman sonra yatırım malı ithalatımız, tüketim malı için yaptığımız ithalatın altına düştü. Yani yatırım ve üretimimiz azalıyor, ithal tüketimimiz artıyor. Dış ticaret açığımızı, üretimimiz düşmeden azaltmak için her şeyden önce sanayide teknoloji düzeyini ve verimliliği arttırmalıyız. Ar-Ge ile inovasyonu öncelikli stratejik alan olarak belirleyip, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ar-Ge konusunda Ankara olarak gurur duyacağımız bir tabloyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüksek teknoloji ve inovasyon ekosisteminin temel itici gücü olan Ar-Ge harcamalarında Ankara'mız Türkiye'nin lideri oldu. TÜİK'in verilerine göre Ankara'mız; 2023 yılında 112,2 milyar TL ile Türkiye'nin toplam Ar-Ge harcamasının yüzde 29,7'sini gerçekleştirerek, İstanbul'u geride bırakıp ilk sıraya yerleşti. İhracatında yüksek teknoloji payı yüzde 13 ile diğer büyük sanayi kentlerinden katbekat yüksek olan Ankara'mız, Ar-Ge harcamalarını da her geçen gün artırarak, sanayi ve teknolojinin başkenti olma hedefine kararlı adımlarla yürüyor. Diğer taraftan Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Ankara'mız 2024 yılının ilk 10 ayında 11,4 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştı ve liman şehri İzmir'i de geride bırakarak 4. sıraya yükseldi” ifadelerini kullandı.
Dış ticaret rekabetinin nasıl artırılacağı ya da korunacağı yönelik tartışmalar yaşandığını anlatan Ardıç, “Şüphesiz ki yüksek rekabet gücü, sürdürülebilir ekonomik büyümenin ve orta gelir tuzağından çıkışın en önemli anahtarlarından biridir. İhracatta rekabet deyince biz sanayiciler döviz kuruna odaklanıyoruz. Enflasyonun altında kalan kur artışı ile rekabet avantajımızı kaybettiğimizi düşünüyoruz. Haksız da değiliz, ama unutmayalım ki rekabetçi bir yapıya ulaşmak için tek başına döviz kuru bir anlam ifade etmez” diye konuştu
ASO Başkanı Ardıç: “Enflasyon düşecektir ama ne pahasına düştüğü çok daha önemli”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “Enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için uygulanan bu sıkı para politikasına desteğimizi daha önce de açıklamıştık. Enflasyon düşecektir, bundan şüphemiz yok ama ne pahasına düştüğü çok daha önemli” dedi. Ardıç, ASO'nun kasım ayı meclis toplantısında ekonomik gelişmeler, Ar-Ge harcamaları, düzensiz göç ve asgari ücretle ilgili açıklamalar yaptı.
Kaynak: İHA
Yorumlar