İzmir depremi 110 vatandaşımızın vefatı, binin üzerinde yaralı depremzede ile bizleri çok üzdü. Arama, kurtarma çalışmalarında fedakârane çalışan AFAD, UMKE gibi ekipler gerçekten her türlü takdiri hak ediyorlar, hepsinden Allah razı olsun.
Kurtarma çalışmalarında 65.saat ve 91.saat Elif ve Ayda'nın enkaz altından çıkarılmaları İzmir depreminin simgeleşen anları oldu. Elif'in kurtarıldığı anda tuttuğu parmak ve Ayda'nın köfte ayran istemesi zihinlere kazınan duygusal anlar oldu, hep birlikte duygulandık, hep beraber ağladık, İzmir'de köfte ayranı eline alan hastaneye koştu ve aslında bir sefer daha anladık ki biz hep beraber çok güzeliz, biz hep beraber Türkiye'yiz...
91.saatte Ayda'nın çıkarılması esnasında kurtarma ekiplerinden Allahu Ekber nidaları yükseldi, Allahu Ekber, Allahu Ekber, sen ne büyüksün Allah'ım, sen ne yücesin Allah'ım.
Sonradan sosyal medyadan gördük ki bundan rahatsız olanlar olmuş; Ne Allahu Ekber'i diyen de var, çocuğu kesecekler zannettim diyen de, her fırsatta dinden dem vuruyorsunuz diyen de var, çocuk korkacak şimdi diyen de...
Allahu Ekber lafzının yersiz, cahilce, itici, agresif kullanıldığı yerleri eleştirebiliriz, mesela; düzmece terör örgütlerinin stüdyo üretimi kan ve şiddet içeren videoları gibi durumlara katılmak zaten mümkün olamaz ve bu tip videoların hazırlanma amaçlarından biri de zaten İslam'a ve müslümanlara karşı nefret oluşturabilmektir. Yoksa bugünkü kurtarma faaliyeti esnasında kullanılan şekliyle tekbir bence nezih ve anlamlı olmuştur.
Pozitivist düşünce insan iradesini kabul eder, tabiat olaylarından bahseder ancak yaradan fikrini reddeder. İslam inancı ise insan iradesini kabul eder ancak takdiri yaradana bırakır,.çalışma ve gayreti teşvik eder ancak sonuca tevekkül eder. Tabiat olaylarında Allah'ın takdirini, ilmini yok saymak ilmi olarak da izah edilemeyen pek çok soruya sebep olmaktadır. Mesela bal arıları, ipek böcekleri, göçmen kuşlar gibi pek çok meselede bu canlıların bu ilmi nereden öğrendiği izah edilemezken ilim genellikle bu olayları dürtüler, genetik kodlar veya metafizik olaylar diye izah etmeye çalışır. Oysa İslam inancı keşfedilen ilmi gelişmelerin Allah'ın sonsuz ilminden parçalar olduğunu kabul eder ve kesinlikle ima edildiği gibi bilime karşı değil bizzat bilimin yanındadır çünkü her ilmi gelişme aslında Allah inancına daha çok hizmet eder, yaklaştırır, hikmetleri gözler önüne serer.
Allahu Ekber lafzından çekinenler gerçekten böyle inanabilirler veya kasıtlı olarak söyleyebilirler ancak anlayabilseler veya anlamak isteseler aslında Allahu Ekber demek; sen ne büyüksün Allah'ım, yaşatan da öldüren de sensin Allah'ım, sen neye ol dersen olur Allah'ım, son söz sahibi, tek söz sahibi sensin Allah'ım demektir. Allahu Ekber demek; kulluk acziyetini bilmek, hadd bilmek, her şeyin yaradanın elinde olduğunu bilmek, mühür sahibini tanımaktır. Allahu Ekber demek; kendini bilmek, haddini bilmek, kulluğunu bilmek, acziyetini bilmektir.
Keşke bilebilsek, keşke anlayabilsek...