YUSUF’U KUYUYA ATMAK

Abone Ol

Ak Parti’den sonra siyasetin yükselen çıtasına uygun siyaset üretemeyen muhalefet sayesinde maalesef seçime iki gün kala yine milletin hiç de hak etmediği bir havada seçime gidiyoruz ve her zaman söylüyoruz ülkenin esas sorunu maalesef muhalefet...

Son koalisyon dedikoduları da bize gösteriyor ki böyle bir siyaseti ve böyle bir muhalefet anlayışını milletimiz hak etmiyor. Milletin oylarıyla meclise giden muhalefet yıllarını rehavetle geçirerek; sivil bir anayasa hazırlanabilmesi çalışmalarında bir araya gelemeyip milleti hak ettiği sivil anayasaya kavuşturabilmek için birazcık bile gayret sarfetmemekle; kürt meselesi gibi pek çok meselede iktidar siyasi hayatı pahasına dahi sırf analar ağlamasın, milletimizin evlatları heba olmasın diye tüm riskleri üzerine alıp çeşitli adımlar atarken maalesef muhalefet kanadı olarak her biri ayrı kutuplarda oldukları için her kafadan ayrı bir ses çıkarmakla, egolarını tatmin edecek hamasi nutuklar atarak biribirlerine kabadayılık yapmakla meşgul idiler. Yıllarca mecliste aynı çatı altında olup ta birbiriyle el bile sıkışmaktan acizken şimdi gelmiş sırf ülkesi ve milleti için çalışan bir iktidara karşı birleşme ve koalisyon senaryolarına ilkesizce alet oluyorlar. Aslında doğal olan eğer koalisyon tablosu olacaksa ve bunun konuşulması gerekiyorsa en çok oy alan parti ile diğerlerinden birinin bir araya gelebilmesinin konuşulmasıdır. Üstelik Ak Parti muhafazakar yönü, çözüm sürecinde atılan adımlar, insan hak ve özgürlükleri konusunda attığı adımlarla v.s diğer her bir parti ile bu partilerin biribirlerine olan ortak değerlerinden daha fazla ortak değer taşımasına rağmen neden böyle olmuyor diye düşünüyor insan. Görüyoruz ki bu zoraki koalisyon senaryoları yine üst aklın ve yardımcılarının milletin iktidarına karşı ortak bir düşman oluşturabilme ve iyiye yaşam hakkı tanımama fikrinin sonucu olarak biribirinin zıddı sayılabilecek tüm grupları illegal yapıların da desteği ile bir araya getirebilme gayretidir. Sözde aydın simalar şahitliğinde kıyılmak istenen ve medyatik şovlarla süslenen bu imam nikahının sonunun mutsuzluk ve hüsran olacağı aslında taa başından bellidir.Bunu bu senaryoyu yazanlar ve bu senaryoya uyarız diyenler de çok iyi biliyordur aslında, ama önemli olan onlar için ne memleket ne de millettir , onlar için ülkenin ve milletin aleyhine de olsa ortak düşmanı alt edebilmek ve milletin iktidarına son verebilmektir önemli olan.

Tüm bunlar nereden olduysa bilmem benim aklıma Hz. Yusuf’un kuyuya atılması meselesini getirdi.Tüm kardeşler birleşmişlerdi Yusuf’u kuyuya atma konusunda . Neden ? Çünkü Yusuf çok farklı bir çocuktu ve Yusuf’un bu farklılığı ailede özellikle babaları Hz.Yakup tarafından farklı bir sevgiyle karşılık buluyordu. Bu da kardeşlerinin O’nu kıskanmasına sebep oluyordu.Yusuf gibi olmaya çalışmak zor işti,kolayı Yusuf’u kuyuya atıp ondan kurtulmaktı.

Evet bizim muhalefette sanki biraz böyle. Siyaset üretmek ,çalışmak,yanlışlarını kabullenerek doğruya yönelebilmek onlara göre zor iş sanki . Yıllarca partilerinde %2 veya %5 gibi bir oy artışı bile yapamayanlar, seçim sonrası millet veya ülke menfaatine hiç bir konuda bir araya gelemeyenler,halkın onlardan beklediği reform ve değişim isteğini algılamayanlar konu Yusuf’u kuyuya atmak olunca tüm zıtlıklarına rağmen bir araya gelmeye hazır ve bunun için de aşırı tavizkar görünüyorlar. İşte bu siyasi anlayışı ülkemiz ve insanımız hak etmiyor ve millet herşeyin farkında aslında ve esas mesele Yusuf’ u kuyuya atarken karşı durabilmekte ve Yakup’u ağlatmamakta...