Urfa dağlarında gezer bir ceylan

Onlar hakkında söyleyebileceğimiz ilk belirgin şey belki de onların otçul hayvanlardan olduğudur. Ceylanların bulundukları bölgeye göre dış görünüşleri değişiklik gösterebilir. Ancak ceylanlar genellikle solgun kahve tonlara sahiptir ve vücutlarının alt bölgeleri beyazdır. Bazı türlerinde kahve tonları kırmızıya yakın olabilir. Baş bölgelerindeki renkler, vücutlarından daha koyu tonlardadır.

Boynuzlardaki eğim karakteristiktir ve türden türe değişiklik gösterir. Erkeklerin sahip olduğu boynuz uzunluğu dişilere göre daha uzundur. Yetişkin bir erkek ceylanın boynuzu 250-300 mm uzunlukta olabilir. Boynuzların uzaması yaşadıkları sürece devam eder. Boynuzları gözle görülebilen halka halka katlardan oluşur. Dişilerin boynuz uzunluğu ise 160-200 mm civarındadır. Dişi ve erkekler ağırlık olarakda değişkenlik gösterirler. Erkeklerinin ağırlığı türe göre değişmekle birlikte, ortalama 17-25 kg, dişilerin ise 12-17 kg arasındadır. Boyları ise ayakları üstünde iken 70-90 cm arasındadır.

Ceylan dünyada değişik coğrafyalarda yaşarlar. Yaşadıkları bölgeler arasında Libya, Tunus, Somali, Fas sayılabilir. Türkiye'de ise Şanlıurfa, Ceylanpınar ve çevresinde, Hatay ve Gaziantep'te bulunmaktadır.

Ceylanlar çöllerde de yaşayabilen canlılardandır. Sahara ve Necef ile Sina çölünde bazı türlerine rastlanabilir. Yaşadıkları alanlar genellikle kuru ve sıcak iklime sahip bölgeler denilebilir. Afrika, Asya ve Ortadoğu bölgesinde yaklaşık 14 kadar bilinen türü vardır. Çiftleşme dönemleri Eylül ve Kasım ayları arasındaki dönemdir. Vahşi doğa koşullarında dişiler genellikle 2 yaşlarında olgunluğa ereşir ve doğurgan olabilir. Ancak insanlar tarafından kapalı bir alanda beslenen ceylanların 6-8 aylıkken bu döneme girebildiği gözlenmiştir. Vahşi ortamlarında hemen hemen bütün dişilerin yavrusu bulunur. Tek bir yavru doğururlar ve hamilelik dönemleri 6 ay kadar sürer. Yeni doğmuş yavrunun saçları vardır ve gözleri, yeni doğan pek çok canlının aksine açıktır. 2 haftalık dönemin sonunda, yavrular annelerine takip ederek yiyebilecekleri uygun şeyler arayıp yerler. Yeni doğan yavrunun bakımı hemen hemen tamamen anneye aittir. Anne yavrusunu her biri 2-3 dakika sürecek şekilde, günboyu emzirir. Emzirme, yavru 3 ayı dolduruncaya kadar devam eder. Anne ceylan yavruyu güvenli bir yere bıraktıktan sonra başka bir yerde otlar ve dinlenir. Vahşi doğadaki yaşam süreleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, insanların bakımı ve ilgisi altında ceylanların 13-15 sene yaşadıkları bilinmektedir. Çok sıcak bölgelerde, otlamak için güneşin batmasını beklerler. İklimin daha yumuşak olduğu bölgelerde ise hareketlilikleri gün boyunca devam eder. Ceylanlar çift halinde veya daha kalabalık gruplar halinde bölgeden bölgeye yer değiştirebilirler. Erkek ceylanlar genellikle belirli bir bölgeyi kendilerinin görerek sahiplenirler ve bu bölgeye giren diğer ceylanlara karşı saldırıya geçebilirler. Tehlike anında birbirlerini uyarmak için kısa kısa aralıklarla ses çıkartırlar. Ses tonu tehlikenin düzeyine göre artabilir. Bir tür homurdanarak, anneler gerek duyduklarında yavrularını yanına çağırırlar. Ceylanlar genellikle ot, yaprak, çiçek, ve bazı meyveler yiyerek beslenir. Vahşi doğada ceylanların pek çok düşmanı bulunur. Bunların başında, aslan, çita, çakallar gelir. Yaşları küçük olanlar ise kurt, tilki ve kartalların tehdidi altındadırlar. Grup içindeki bir ceylan, bir tehlike halinde sesle diğerlerini uyararak, tehlikeden kaçmak için onlara zaman kazandırır.

Ceylanlar oldukça iyi koşucudur ve önündeki engelleri gayet iyi bir şekilde zıplayarak aşabilir. İnsanlar tarafından da avlanan ceylanların bazı türlerindeki azalma neticesinde, bazı ülkelerde koruma altına alınmışlardır.

ADINI İLÇEYE VE İŞLETMEYE VEREN CEYLANLAR

Şanlıurfa Tarım İşletmeleri Müdürlüğü; adını İşletmeye veren Ceylan neslinin zamanlı zamansız avlanma ve yavruların top­lanması sonucu giderek azalması nedeniyle 1977 yılından itibaren (23 baş) korumaya alınmıştır. 1999-2000 yıllarında Şanlıurfa il genelindeki Ceylan sayısı 2500'e kadar çıkmıştır. Şu anda ise Ceylanpınar Tarım İşletmesinde 1.500 adet ceylan bulunmaktadır. İdare Ceylan satışından esas amaç parasal gelirinden ziyade ceylanları gerçekten seven ve onları yetiştirip çoğaltmak isteyen kişi ve kuruluşların almasını sağlamaktır. Her yıl yaklaşık 100–150 baş ceylan satılmaktadır.

CEYLANLARLAR ŞANLIURFA GÖL PINAR'DA DOĞAL ORTAMDA

Gölpınar'daki koruma altına alınan ceylanlardan 86'sı yaklaşık 4 yıl önce Çevre ve Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Harran Üniversitesinin işbirliğiyle geliştirilen proje kapsamında Gaziantep yolu üzerindeki Kızılkuyu bölgesinde doğal ortama bırakıldı.

20 bin hektarlık alanda doğal ortama bırakılan ceylanların davranış ve ekolojileri ile yaşamsal faaliyetlerine yönelik verilerin elde edilmesi amacıyla bir kısmına GPS cihazı takıldı. Doğal ortama bırakılan ve bölgedeki yabani ceylanlarla kaynaşan ceylanların sayısı aradan geçen sürede 111'e yükseldi. Çevre ve Orman Müdürlüğü ekiplerince özel olarak beslenen ceylanların yaşadığı bölgede yapılan çalışmada çok sayıda daha yabani ceylanın bölgede varlığını sürdürdüğü belirlendi. 4 yıl önce yeniden doğal ortama bırakılan "gazella gazella" türü ceylanlardan 10'u ise 2009 yılında Gürcistan'a gönderilmişti

HARRAN OVASINDA ÖZEL CEYLAN ÇİFTLİĞİ

Ceylanlara talep nedeni ile bu işi ticaret amacıyla Şanlıurfa'da Harran ilçesine yakın bölge olan Güzeller Köyünde Hasan ve Halil Çiftçi kardeşler 2009 yılında 3 çift Ceylan ile başladıkları Ceylan çiftliği kuruldu.

GAZİANTEP'TE ÜRETME İSTASYONU

Ülkemizde çok nadir görülen, nesli tehlike altındaki ceylanların üretilip eski yaşam alanlarına yerleştirilmesi amacıyla 1999 yılında, Gaziantep İli Şehitkamil İlçesi Erikçe Mevkiinde 107 ha ormanlık alan üzerine geyik-ceylan üretme istasyonu kurulmuştur. 03.11.1999 tarihinde Kızılcahamam'dan 1 erkek, Kahramanmaraş'tan 4 dişi kızıl geyik ile 26.07.2000 tarihinde Ceylanpınar'dan 14 ceylan getirilerek üretime başlanmıştır. Mart 2008 tarihi itibariyle İstasyonda bulunan 27 kızıl geyik (12 erkek+15 dişi), Gaziantep Nurdağı ilçesi Karagöl Mevkii'ne yerleştirilmiştir. Doğumlarla Ceylanların sayısı her geçen gün artmaktadır.
2008 yılına kadar Türkiye'de tek bir ceylan türünün yaşadığı sanılmaktaydı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün Aksaray Üniversitesi ve ODTÜ ile ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarla Hatay'da yayılış gösteren ceylanların Dünya'da nesli tehlike altında olan dağ ceylanı (Gazella gazella) olduğu tespit edilmiştir. Hatay ceylanının Türkiye için yeni bir tür olduğu belirlenmiştir. Bu türe Türkçe literatürde 'Hatay Dağ Ceylanı' ismi verilmiştir. Dünyada nesli tehlike altında olan bu türün üretilebilmesi için 2008 yılında Gaziantep Üretme istasyonuna Hatay Dağ Ceylanı da getirildi.

Yöremizde ceylanlarla ilgili çok yanık türkü ve şarkılar bestelenmiştir.Cemil Cankatın "Urfanın etrafı Dumanlı Dağlar" isimli türküsü buna güzel bir örnektir.

Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar

Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar
Ciğerim yanıyor aney gözlerim ağlar
Benim zalim derdim cihanı yakar

Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anandan babandan yardan ayrı koyarlar

Urfa dağlarında gezer bir ceylan
Yavrusunu kayıbetmiş ağlıyor yaman
Yarimin derdine bulmadım derman

Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anandan babandan yardan ayrı koyarlar

Ceylan senin gibi yüreğim yara
Cihanda derdime aney bulmadım çare
Bir yavru kaybettim gözleri kara

Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anandan babandan yardan ayrı koyarlar

Kaynaklar: Tigem Genel Müdürlüğü, Hayvanlar Alemi web sitesi,Gaziantep Çevre ve Orman Müdürlüğü, Uygarlığın Doğduğu Şehir Şanlıurfa, 1997 il yıllığı,Şanlıurfa Valiliği 1996-200, Şanlıurfa Gazetesi