Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yusuf Demir, bu yoğun kar yağışının özellikle Karadeniz Bölgesi için rahatlatıcı bir gelişme olduğunu belirtti. Demir, "Bu kar yağışı, özellikle Karadeniz Bölgesi’ni önümüzdeki günlerde rahatlatacak bir etki yaptı. Hem Bafra ve Çarşamba Ovaları hem de fındık ve çay tarımı açısından güzel bir gelişme. Bu durum, umuda sevk ediyor. Ancak bu rahatlık bizi rehavete sokmamalı, uzun vadede düzenli yağışların devam etmesini umuyoruz" dedi.
Karadeniz Bölgesi’ne düşen karın, yer yüzeyinde uzun süre kalarak toprağa süzüldüğünü ve bu durumun toprak için faydalı olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, "Bu kar yağışı, son yılların en yoğun kar yağışını oluşturdu. Havanın soğuk olması karın yavaşça toprağa süzülmesini sağlıyor ve bu, tarım için oldukça önemli bir gelişme" diye konuştu.
Prof. Dr. Demir, Türkiye genelinde kar yağışının etkili olmadığını ve özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz gibi bölgelerde şiddetli kuraklık riskinin devam ettiğini vurguladı. Son meteorolojik verilere göre, Türkiye'nin büyük bir kısmının kurak geçtiğini belirten Demir, "Ocak ayında yağışlar geçen yılın ortalamalarına göre yüzde 65 azalmış durumda. Bu, özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerindeki tarım için önemli bir risk oluşturuyor" dedi.
Demir, İstanbul’daki kar yağışının ise barajlardaki su seviyelerini olumlu yönde etkileyebileceğini, ancak Türkiye'nin diğer bölgelerinde su sıkıntısının devam edeceğini ifade etti. Ayrıca, Karadeniz Bölgesi’nde ilkbahar yağışlarının tarım açısından oldukça kritik olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle nisan ve mayıs aylarında alacağımız yağışlar, tarımsal üretim açısından büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Son olarak, Karadeniz’deki yoğun kar yağışının, kahverengi kokarca böceği istilasına karşı faydalı olabileceğini belirten Demir, "Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda kahverengi kokarca böceği ciddi bir problem oluşturuyor. Bu yoğun kar yağışı, bu problemin bir parça giderilmesine yardımcı olabilir" ifadelerini kullandı.
