Su krizinin giderek büyüdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Demir, günümüzde 2,5 milyardan fazla insanın su sıkıntısı yaşadığını, her gün yaklaşık 6 bin çocuğun su yetersizliği ve kirli su kaynaklı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Uzman, bu gidişatın devam etmesi halinde önümüzdeki çeyrek yüzyılda 1 milyara yakın insanın su kıtlığı nedeniyle göç etmek zorunda kalabileceğini ifade etti.
Küresel Su Tüketimi 6 Kat Arttı
Su kaynaklarının hızla azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Yusuf Demir, artan nüfus, sanayileşme, plansız kentleşme ve endüstriyel tarıma geçişle birlikte son yüzyılda küresel su kullanımının 6 kat arttığını söyledi. Çevre kirliliğinin de su kaynaklarını olumsuz etkilediğini vurgulayan uzman, temiz suya erişimin giderek zorlaştığını belirtti. Su ayak izi ve sürdürülebilir su yönetimi gibi kavramların herkes tarafından benimsenmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Demir, bireylerin ve toplumun su bilincine sahip olması gerektiğinin altını çizdi.
Dünyanın Yüzde 40’ı Su Krizi ile Karşı Karşıya
Dünyanın yüzde 40’tan fazlasının ciddi su kıtlığı yaşadığını belirten Prof. Dr. Demir, küresel iklim değişikliği ve doğal afetlerin su krizini derinleştirdiğine dikkat çekti. Su kıtlığının gelecekte küresel mücadelelerin merkezinde olacağını ifade eden uzman, Türkiye’nin de artık su zengini bir ülke olmadığını, aksine su stresi yaşayan ve su fakirliği sınırına gelen ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Türkiye'de son üç aylık verilere göre ülkenin dörtte üçünün ciddi kuraklık yaşadığını belirten Demir, "2025 yılı ocak ve şubat aylarında düşen yağışlar, uzun yıllık ortalamaların altında kaldı. Ocak ayında geçen yıla göre %60'ın üzerinde, şubat ayında ise %40'lara varan yağış azalmaları yaşandı. Uzmanlar, önümüzdeki aylarda da yağışların azalacağı ve yaz aylarında kuraklık riskinin yüksek olacağı konusunda uyarıyor" dedi.
"Su Olmadan Yaşam Olmaz"
Prof. Dr. Yusuf Demir, su krizine karşı bireylerin ve devletlerin sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Yerel yönetimlerin bu süreçte kritik rol oynadığını ifade eden uzman, her yerel yönetimin bir su ve çevre birimi oluşturması gerektiğini vurguladı.
Suyun korunmasının toplumsal bilinçle mümkün olabileceğini dile getiren Demir, "Bir damla su bir can demektir. Suyu anlayacağız, tanıyacağız, koruyacağız ve anlatacağız. Yarınlara güvenle bakabilmenin, sürdürülebilir geleceği inşa edebilmenin tek yolu budur. Petrolsüz yaşam olur, susuz yaşam olmaz" ifadelerini kullandı.