Şanlıurfa ile ilgili belgeseler, yayınlanan kitaplardaki görüntü ve resimlere bakıldığında tarihi ve turistik açıdan sorunsuz bir il gibi görünüyor. Ancak gerçekler böyle değil.
Her kesin kısaca ulaşabileceği ve bilgi edinilebileceği Şanlıurfa’nın tarihi ve turistik potansiyelinden kısaca bahsettikten sonra sorunlarına değinmek istiyorum.
Şanlıurfa İlkel dinlerin dünyadaki en eski merkezi olup, çok tanrılı dinler ile tek tanrılı dinlerin önemli merkezlerinden biridir. Ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya’daki Asur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganizm’in (putperestlik) önemli merkez şehirleri Harran ve Soğmatar Şanlıurfa sınırları içersindedir.
Musevi, Hıristiyan ve İslam dinleri peygamberlerinin atası olan Hz.İbrahim Şanlıurfa’da doğmuş, Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele ettiği için Şanlıurfa ateşe atıldığına inanılmaktadır. Lut Peygamber, amcası Hz.İbrahim’in Urfa’da ateşe atılmasını görmüş ve daha sonra buradan Sodom’a doğru yola çıktığı belirtilmektedir. İbrahim Peygamberin torunu ve İsrailoğulları’nın atası Yakub Peygamber Harran’da dayısı kızları Lea ve Rahel ile evlendiği, Eyyub Peygamber Şanlıurfa’daki bir mağarada hastalık çekmiş ve Şanlıurfa’da vefat ettiği belirtilmektedir. Elyesa Peygamber Eyyub Peygamber’in yaşadığı Eyyub Nebi Köyü’ne kadar gelmiş, ancak kendisini göremeden orada vefat etmiştir. Şuayb Peygamber, Harran’a 37 km. mesafedeki Şuayb Şehri’nde yaşamış, Musa Peygamber, Şuayb Şehri yakınındaki Soğmatar’da Şuayb Peygamber’le buluşmuş ve sihirli asasını Şuayb Peygamber’den almıştır. Bu özelliklerinden dolayı Şanlıurfa- ’nın diğer bir adı da “Peygamberler Şehri ve İnançlar Diyarı”dır.
İsa Peygamber, Şanlıurfa’yı kutsadığına dair bir mektubunu ve yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevi portresini havari-lerinden Addai ile Urfa Kralı Abgar Ukkama’ya göndermiş, Hristiyanlık devlet dini olarak dünyada ilk defa bu kral tarafından Urfa’da kabul görmüştür.
Üç semavi din tarafından dünyada kutsal olarak tanınan Mekke, Medine, Kudüs, Vatikan, Antakya, Efes, İznik, İstanbul, Demre, Kapadokya, Tarsus ve Şanlıurfa’dan oluşan 12 merkez içersinde Şanlıurfa’nın çok önemli bir yeri vardır.
İnanç Turizmi’nin dünyada ve Türkiye’deki önemli merkezi Şanlıurfa; Harran, Şuayb Şehri, Soğmatar gibi dünyaca ünlü ören yerleri ile, il sınırları içersinde yapılan 33 antik yerleşmedeki arkeolojik kazılarıyla, korunarak günümüze ulaşmış tarihi mimari dokusunun zenginliği ile Tarih ve Arkeoloji Turizmi’ni sevenlerin de ilgisini çekmektedir. Tarihi mimari dokusunun zenginliği ile Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer alan Şanlıurfa bu özelliğin den dolayı “Müze Şehir” adıyla da tanınmaktadır. İl merkezinde Kültür Bakanlığınca tescil edilmiş olan 200 civarında tarihi ev, 36 cami ve mescit, 5 kilise, 8 medrese, 7 köprü, 1 su kemeri, 1 su bendi, 13 çeşme, 1 sebil, 8 hamam, 1 çimecek, 1 kale, şehir suru kalıntıları ve iki sur kapısı, 11 han, 8 kapalı çarşı yer almaktadır. Han, hamam ve kapalı çarşı sayısı yönünden Türkiye’nin ilk üç-dört şehri arasında gösterilen Şanlıurfa, bu zengin mimari dokusu ile turistlerin büyük ölçüde ilgisini çekmektedir. 11 bin öncesine tarihlenen Göbeklitepe, Halepli bahçe çıkarılan amazon mozaikler ve kızılkoyunda yapılan yıkımlar sonucu meydana çıkan 96 tarihi mağara ile Şanlıurfa’nın her yerinden tarih fıştırmıştır.
Karacadağ Kayak Merkezi ile Kış Turizmi, Karaali Kaplıcaları ile Termal Turizmi, Tektek Dağları’ndaki av hayvanları ile Av Turizmi, Atatürk Barajı ve Halfeti İlçesi ile Su Sporları Turizmi, Kelaynak kuşları, keklik ve Urfalı’lar tarafından evler- de beslenen evcil güvercinleri ile Ornitoloji Turizmi potansiyeline sahip Şanlıurfa’nın bu potansiyelinin bilinçli bir şekilde harakete geçirilmesi, ülkemiz ekonomisine çok önemli katkılar sağlayacaktır.
Tarihi eserleri köylüler ve bekçiler vasıtasıyla korunmalı, takibi yapılmalı, Tarihi soğmatar ve bir çok tarihi bölgesinde doğal tarihi eserlerin tahrip edildiği, buraya gelenlerin ihtiyaçlarını karşılayacakları mekanların olmaması ,WC ihtiyaçlar için projeler yapılmalıdır.