Türkiye"de televizyon sektörünün Türk aile yapısını nasıl tahrip ettiği son dönemde en çok tartışılan konulardan biri. 'Suç ve şiddet" içerikli diziler büyük bir ilgiyle takip ediyorlar ancak bu olumsuz sahneler özellikle çocuklar ve gençlerin kişilikleri üzerinde tamiri imkânsız tahribatlara yol açıyor. Uzmanlar, gençlerin üzerindeki bu tahribatın önüne geçilebilmesi için dijital teknolojileri bütüncül ele alarak, doğru yaklaşım ve politikalar üretilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Kazanasmas, İnsanların mafya dizilerine özenmeleri çok kötü bir şey, devletin bu konuda çok etkili bir biçimde mücadele etmesi gerekiyor, tedbirler alması gerekiyor.
Genç, Bu tür diziler gençlerimizi baya bir etkilemektedir, gençlerimizde de biraz var çünkü onlarda dizilerde ki mafyaları çabuk örnek alıyorlar ve bu duruma ancak devletin bir el atması gerekiyor.
Yalçın, Ben insanların mafya dizilerine özenip cinayet işlemelerini kabullenmiyorum, tabi özenmeleri insandan insana göre değişiyor, artık mafya dizilerinin içine girdiğimiz için çıkmak biraz zor olur, bu tür diziler Türk aile yapısını yüzde yüz bozuyor.
Aydoğan, , Mafya dizileri çocuklarımıza kötü örnekler oluyorlar, çocuklarımız internette çok kötü filmler izliyorlar, bunlar da kötü alışkanlıklar oluşturuyor, bunun yanı sıra çocuklar okullarından oluyorlar
Musa Kazanasmas Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ;İnsanların mafya dizilerine özenmeleri çok kötü bir şey, devletin bu konuda çok etkili bir biçimde mücadele etmesi gerekiyor, tedbirler alması gerekiyor. Son zamanlarda yaşanan cinayetlerden dolayı çok şaşırmışız ve dehşet içerisindeyiz, bu tür diziler bizlerin can güvenliğini tehdit ediyorlar, yaygın bir biçimde bu tür diziler yayınlanıyor. Bu tür dizilerin yayınlanması kesinlikle doğru değil, özellikle gençler bu dizilerin etkisinde kalıyorlar, o dizilerde başrol oyuncuları idol olarak alıyorlar, hatta bazı olaylarda onları taklit ettiklerini dehşetle gözlemliyoruz.
Mehmet Genç Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada, Bu tür diziler gençlerimizi baya bir etkilemektedir, gençlerimizde de biraz var çünkü onlarda dizilerde ki mafyaları çabuk örnek alıyorlar ve bu duruma ancak devletin bir el atması gerekiyor. Dizilerin oynatılması benim için fark etmiyor ama gençlerimiz için gerekiyorsa devletin bu tür dizileri kaldırması lazım. Bu diziler kalkmazsa gençlerimiz başka yerlere sürüklenebilirler ki zaten sürükleniyorlar da o yüzden bu duruma devlet bir çözüm bulabilir.
Orhan Yalçın Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada; Ben insanların mafya dizilerine özenip cinayet işlemelerini kabullenmiyorum, tabi özenmeleri insandan insana göre değişiyor, artık mafya dizilerinin içine girdiğimiz için çıkmak biraz zor olur, bu tür diziler Türk aile yapısını yüzde yüz bozuyor, ayrıca internette çok zaman geçirdikleri için de aile yapısı bozuluyor. Bana göre internet kullanımının sadece öğrencilere faydası var, onun dışında diğer insanlara tavsiye etmiyorum. Cinayetler neye göre işlenmiş sebebi nedir bilinmeli, ölüm Allah"ın emridir ama böyle canice olmamalı.
Saffet Aydoğan Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada, Mafya dizileri çocuklarımıza kötü örnekler oluyorlar, çocuklarımız internette çok kötü filmler izliyorlar, bunlar da kötü alışkanlıklar oluşturuyor, bunun yanı sıra çocuklar okullarından oluyorlar, çevreden kopuyorlar, devletimizin de bu konuda bir engel olması gerekiyor. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir, onlar olmasa zaten biz olmayız ve bugün herkes çocukları için mücadele veriyor.
MAFYA DİZİLERİ; Son zamanlarda ülke çapında yaşanan silahlı şiddet haberlerindeki artış dikkat çekiyor. Gelişen teknolojinin yaygınlaşan kullanımıyla sürekli kayıt halindeki cep telefonları ve güvenlik kamera görüntüleri sayesinde adeta film gibi kaydedilen "silahlı şiddet görüntüleri" televizyonlarda veya sinemada izlediğimiz aksiyon filmlerini aratmıyor.
Yazılı ve görsel medyada "yaralama", "cinayet", "silahlı çatışma" olarak yer bulan suç ve şiddet haberlerinde, şiddet uygulayan kişilerin ellerindeki ateşli silahlarla diğer insanlara zarar verirken gösterdikleri rahat tavırlar ise hayrete düşürüyor. Hal böyle olunca akıllara haftanın yedi günü farklı televizyon kanallarıyla ekranlara gelen "suç ve şiddet" içerikli diziler geliyor. Milyonları ekrana kilitleyen, karizmatik oyuncuların rol aldığı, silahı, entrikası, şiddeti, ihaneti bol bu dizilerde; kendi infazını kendi yapan, gözünü kırpmadan her bölümde çok sayıda insanı öldürüp hiçbir ceza almadan gönül rahatlığıyla yaşamaya devam eden dizi karakterleri, acaba seyircilerinin psikolojisinde nasıl bir etki bırakıyor? Her ne kadar bazı dizileri seyretmeyi sevsek de silah veya kaba kuvvetle başka insanlara şiddet uygulamanın hiçbir şekilde sıradan ve normal bir eylem olmadığını unutmamak gerekiyor.