Suriye’den üzerimize sıçrayanlar

Kısa bir süre önce C. Allah kısmet etti Umreye gittiğimden ve akabinde her yıl Kısasta Kutlu doğum haftası etkinlikleri kapsamında, Şanlıurfa Çevre ve Yardım Gönüllüleri Derneğince organize edilen ve geleneksel olarak düzenlediğimiz, Tirit Ziyafeti etkinliğinden dolayı, bu köşemde yazı yazamadım. Bundan böyle C. Allah kısmet ederse sizlerle zaman zaman bu köşede buluşacağız inşallah.

Gün geçmiyor ki Suriyeden ülkemize, bize bir kötülük, bir şer gelmesin. Kilis İlimiz nüfusundan fazla Suriyeli mültecileri bağrına basmışken, her gün üzerlerine bomba, serseri kurşun yağmaktadır. Vatandaşlarımız sokağa çıkamaz durumda, imkanları olanlar, İli terk etmeye başlamıştır. Doğrusu bu böyle devam etmemeli, yazık o vatandaşlarımıza. Bu hoşgörünün bu misafirperverliğin karşılığı bu olmamalı. Nihayetinde Suriyeden üzerimize bomba yağdıranların yakınlarına, bacılarına, analarına, çoluk, çocuklarına bu İlimizin vatandaşları kucaklarını, kapılarını sonuna kadar açmıştır. Aşını ekmeğini paylaşmıştır. Karşılığı bu mu? karşılığı kurşun, bomba mı? Bunun dinde, imanda yeri var mı? Allah-ü-ekber deyip sonra masum insanların üzerine kurşun, bomba yağdırmak hangi dine imana sığar. Ben buradan çok net bir şey söyleyeyim. O hainlere O kadir kıymet bilmezlere. Bizim sabrımızı test etmesinler. Yoksa sizi ne Amerika, ne Almanya ve nede o çok güvendiğiniz Rusya ve İran elimizden alabilir. Size bu dünyayı dar ederiz. Akıllı olun, bizden uzak, biri biriniz ile ne haliniz varsa görün, uyuyan aslanı uyandırmayın. Eceli gelen karınca kanatlanırmış misali canınıza susamayın.

Suruç, Ankara, Bursa son olarak Gaziantep olaylarının faillerinin de, Suriye üzerinden ülkemize geçtiği tespit edilmiştir. Bu da gösteriyor ki! Suriye sınırımızda daha ciddi önlemler almamız gerekiyor. Bilindiği gibi baştan itibaren, bizim en sorunlu sınırlarımız Irak ve Suriye sınırlarımızdır. Bu iki ülkede de şu anda bir belirsizlik hüküm sürmekte, uzun yıllardan bu yana bu ülke sınırlarımız bizim tarafımızdan korunmakta ve kontrol edilmektedir. Öyle ise ülkemizin huzur ve sükuneti için, bu iki ülke sınırında daha ciddi önlem alınmalı, Teknolojik imkanlardan da istifade ederek aralıksız takip edilmelidir.

Batılı emperyalist devletler El kaide, IŞID, PYD, YPG, PKK gibi çeşitli adlar altında örgütler kurdurup, onlara maddi ve silah yadımı yaparak Ortadoğuda, Afrikada, Afganistan, Pakistan, Brezilya, Mısır, Libya, Irak ve son olarak Suriyede siyaseti, sınırları dizayn etmektedirler. Benim zavallı Müslümanlarımda durmadan birbiri üzerine ölüm kusmaktadır. Ama şapkaları düşmüş kelleri görünmüştür. İnşallah yakın zamanda bu silahların namluları onların üzerine çevrilir ve Müslümanların üzerine yağan bu kuşunlar, bombalar onların üzerine yağar. Müslümanların uyanacağı, üzerimizdeki bu kara bulutların dağılacağı, ülkemizin huzur ve felaha kavuşması dileklerimle;

Kalın sağlık ve esenlikle.