SİYASİ ELEŞTRİ

Abone Ol

Bir seçim daha yaklaştı, artık hemen hemen her gün gerek yerel, gerekse ulusal yazılı ve görsel basında, siyasiler arz-ı endam ederler. Tabir verindeyse biri birine verip veriştirirler. Doğrusunu isterseniz, bazı fanatik taraftarlar hariç, vatandaşların çoğu bu söylemlerden bıktı. Ülkenin başta terör olmak üzere, sosyal siyasal, ekonomik bu kadar sorunları varken; Koca koca siyasilerin gündelik basit demagojilerin içerisinde boğulmaları, vatandaşın tepkisini alıyor desem yeridir herhalde. Dün akşam yakinen tanıdığım, kirvem, arkadaşım, dostum Milletvekili adayı Sayın Ali ERSÖZ bir yerel kanalda açık oturuma çıktı. Kendisine buradan bir kez daha başarılar diliyorum. Konuşmasının bazı bölümlerini izleme fırsatım oldu. Duruş olarak, tavır olarak doğrusunu isterseniz meclis kürsüsüne layık gördüm. Geçmiş seçimlerde 4 yılda 400 proje, yok 736 proje gibi uçuk projelerin hesabını sorması, biz vatandaşlar namına güzeldi. Ama sayın Genel Başkanları bir ciltlik seçim beyannamesi açıklamışken, bu beyannamenin bir satırından dahi bahsetmeyip, konuşmasının tamamına yakınında sadece bir partiyi eleştirmesi, kendi projelerinden bahsetmemesi doğrusu o çok güzel başlangıç, bitiş ve duruşunu gölgeledi diye düşünüyorum. Eminim bundan sonraki beyanatlarında, bu beyannameden ve hayırlısıyla seçildiği taktirde ilimiz ŞANLIURFA için yapacaklarından da bahsedecektir.

Henüz siyasi arena kızışmadığı için, gördüğüm kadar ile aday siyasiler henüz ısınma turlarında. Tüm bu gelişmeleri buna yormak daha doğru olacak sanırım. 1 Kasıma yaklaştıkça bu söylemlerin dozu artacak, içeriği dolacak bize umut saçacak diye düşünüyorum.

Aslında siyasetimiz gittikçe bir bakıma dar kalıplara, fasit dairelere giriyor. Geçmişte değerli BABAmız çıkar işçi, köylü, esnaf herkesi sabah akşam kucaklar oyları kapardı. Sonra birileri türedi bize iki anahtar vaat etti, az kalsın elimizde olan anahtarlarda gidecekti. Yine birileri çıktı bizimle yürü Türkiye dedi, Türkiye onunla belki yürüyebilirdi. O çark etti. Bazıları kadayıfın altını kızarttı, bizde üstünü. Yine bazı siyasilerimiz çıkıp Halil-ü Rahman gölünün suyunu kaleye çıkaracağını vaat etti. Tüm bu vaatlerin bazılarına kandık, bazılarına gülüp geçtik. Neticede o günün siyasileri kendilerince vatandaşın bir noktasından, bir ucundan yakalamaya, teveccühlerini kazanmaya çalıştılar.

Balıkçı kasabasında siyasi aday konuşuyor :

" Buğday fiyatlarına zam yapacağız..."

" Yuh... Yuh..." yuhalanıyor.

Siyasi aday soruyor. "Yahu niye yuhalıyorsunuz, gerçekten zam yapacağız."

Kasabalı "Bizim bura balıkçı kasabasıdır, buğday da yetişmez. Eğer zam yaparsanız,

ekmeği pahalı alacağız. Yuh sana aday..."

Buğdaya zam yapacak siyasiyi biz yuhalamayacağız. Seçimlerin ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, Hepinize saygılar sunuyorum. Kalın sağlık ve esenlikle…