Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Danıld Trump’ın gün geçmiyor ki bir şaşkınlığına şahit olmayalım, yine gün geçmiyor ki tutarsız, bir o kadar saçma iddialarına şahit olmayalım. Malum olduğu üzere geçen günlerde sosyal medya üzerinden, Suriye’den çekileceklerini ilan etti. Hatta bunu askeri kaynakları ve güvenlik kaynakları da teyit etti. Bir kısım askerlerinin çekilme görüntüleri de televizyon ekranlarına yansıdı. Buraya kadar bu tür beyanların sosyal medya üzerinden açıklanmasının devlet ciddiyetine yakışmayacağı dışında, herhangi bir yadırganacak durum yoktur. Sosyal medyadan açıklamalarını şimdilik belki adamın sesi güzel değildir diyelim ve öylece kabul edelim.
Sayın Trump dünde “Kürtlere saldırırsa Türkiye’yi mahvederim” twiti atmış. Bu Trump’un şaşkınlığını değil, çıldırdığını göstermektedir. Bre şaşkın, adama sormazlar mı bu ne dünkü perhiz, bu ne bugünkü lahana turşusu. Suudi Arabistan’ın Cemal kaşıkçıyı hunharca katletmesinin ardından, Suudilerin sus payı vermesi ile dünya bu şaşkın Trump’un nasıl çark ettiğini gördü. Yoksa bizden de sus payı mı istiyor acaba. Gerçi bizimkilerde hiçte sus payı verecek göz yok ama. Geriye ya YPG’liler, PYD’lilerin öt payı verdiği veya Suriye rejiminin öt payı verdiği ihtimali kalıyor.
Kim bunlara ne payı verirse versin. Türkiye sınırlarında böyle bir terör koridoruna izin vermemelidir, vermeyecektir de, bu böylece biline. Doğrusunu söylemek gerekirse, Amerika gibi bir süper gücün başında Trump gibi bir şaşkının olması, dünya için ciddi bir tehlike. Bilindiği gibi, daha önce de Kuzey Koreyi, Rusya yı tehdit etmiş, gelen sert tepkiler neticesinde ya geri adım atmış veya unutmuş görünmüştür. Burada da Türkiye dik durduğu zaman, ya çark edecek veya unutmuş görünecektir. Şimdiden askeri ve güvenlik yetkilileri Suriye’den çekilme takviminin işlediğini beyan etmişlerdir. Dış işleri bakanlığımızın açıklamaları Türkiye’nin kararlılığı bakımından çok önemli ve tatmin edicidir.
Aslında kanımca Türkiye bu konuda çok geç kaldı. Daha işin başında YPG, PYD’lilerin sınırımızın hemen yanı başında bulunan bu yerlere, paçavralarını astığında, buralardan bunları kovup, gerçek sahipleri olan Arapları ve ÖSO askerlerini buralarda konuşlandırmalıydı. Bugün bunların vızıltılarını, şaşkınlıklarını izlemezdik. Hakikaten geldiğimiz bu nokta da, biz Türkiye olarak, Suriye konusunda ne kadar hata yaptığımızı ve ne kadar ağır bir bedel ödediğimiz görmekteyiz. Umarım bu hatalardan ders alırız. Vallahi bu Suriye yüzünden ne ekonomimiz kaldı, ne bütçe dengelerimiz kaldı, ne vatandaşlarımızın huzuru kaldı, ne de sokaklarımızın güvenliği kaldı.
C. Allah tez elden bunlara bir huzur verse de, bizde bu beladan ve Trump’un şaşkınlıklarından kurtulsak inşallah. Kalın sağlık ve esenlikle…